Nina, babasının ölümüyle kendisini Providence’ta varlığından hiç haberdar olmadığı bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Babasının cenazesinin olduğu gün otobüs durağında tesadüfen karşılaştığına inandığı çekici, karşı konulamaz Jared ile yakınlaşmasıysa Nina’nın hayatını tamamen altüst eder. Jared ile Nina’nın birbirlerine âşık olmaları işleri tamamen zora sokar. Jared, Nina’yı sadece babasının düşmanları olan insanlardan değil, kendi soyundan olan yarı meleklerle Cehennem’deki Şeytanlar’dan da korumak zorunda kalır. Jaredile Nina’nın birlikte olabilmek için kaderlerine karşı gelip düşmanlarını alt etmeleri gerekir.Tatlı Bela ve Ayaklı Bela romanlarıyla olay yaratan Jamie McGuire, bu kez farklı bir seriyle karşımıza çıkıyor. Providence üçlemesinin ilk romanı Araf, devamını merakla bekleyeceğiniz fantastik aşka sahne oluyor. Her kız babasına saygı duyar. Onu kahramanı olarak görür ya da onu hayatında o kadar önemli bir yere koyar ki hiçbir şey ona olan sevgisiyle yarışamaz. Benim için babam saygıdan, bağlılıktan ve hatta sevgiden çok daha fazlasını hak ediyordu. Ona hayrandım.Süpermen’den çok daha fazlasıydı; o, Tanrı’ydı. Hatırlaya bildiğim en eski anılardan birinde,babam ofisinde anlamadığım bir şeyler söylerken iki adam da onun önünde korkudan iki büklüm olmuştu. Her zaman son karar onundu ve kimse bunu tartışmazdı. Ölüm bile dokunamazdı ona. 14 Aralık’ta çalan telefonuma cevap verdiğimde, bu gerçek sona ermişti.“Nina,” dedi annem içini çekerek, “çok fazla vakti yok, şimdi gelmelisin.”Telefon yatakta, yanı başımda duruyordu,ellerim o kadar titriyordu ki telefonun düşmesine engel olamamıştım.
İnceleme bulunamadı!
Zehra Ağdemir