HASRET CANAN TAN

0
(0)
17 1118
Ödənişsiz
-

Gittin… Bir yemin kaldı aramızda Yarısı senin Yarısı benim… Hasret, izleri Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi döneme uzanan, gerçek yaşamdan alınmış kırık bir aşkın ve ömür boyu süren hasretin öyküsü. Müslüman bir bey oğluyla bir Rum kızının tüm engellere rağmen filizlenen sevdası, önüne çıkan ne varsa yakıp yıkacak güçte bir kora dönüşür. Ancak ayrılık kaçınılmazdır. Lozan Antlaşması’nın öncesinde imzalanan Mübadele Sözleşmesi, bir buçuk milyona yakın insanı yerlerinden yurtlarından ederken, geride parçalanmış hayatlar, boynu bükük aşklar ve nesiller boyu sürecek hasret hikâyeleri bırakacaktır. Okuyacağınız, izleri Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi dönemine dayanan, gerçek yaşamdan alınmış, ağıt gibi bir hasret öyküsü.Kırşehir-Keskin’de başlıyor. Ancak iklim ve çetin doğa şartlarından dolayı Adana, Maraş, Antep vilayetlerini içine alan geniş araziye yerleşmeyi istemektedirler. Yerleşik düzendeki bölge halkının engelleme çabaları yüzünden uzun ve zorlu mücadeleler vermek zorunda kalırlar.Bu arada, Cerid Aşireti Beyi Mustafa Bey, IV. Murad komutasındaki kuvvetlerle beraber Revan (İran) Seferi’ne (1635-1638) katılır. Cerid Aşireti büyük yararlılık gösterir ve padişahın memnuniyetine mazhar olur.Ancak yerli halkın şikâyetleri üzerine Beydili Boyu ve Cerid Aşireti Rakka’ya sürülür ve Türkiye’nin Urfa, Suriye’nin Rakka, Irak’ın Ramadi bölgelerine yayılırlar (1690-1691). Şartlar son derece elverişsizdir. Verimsiz topraklar, kavurucu çöl sıcağı, susuzluk… Yanı sıra Rakka bölgesindeki yağmacı Tay ve Urban Araplarına karşı mücadele etmek zorunda kalırlar. Oysa onlar Anadolu’nun serin yaylalarında yaşamayı düşlemektedirler. Devletin aldığı tedbirlere rağmen, aynı yıl içinde yeniden Anadolu’ya göçerler.

İncələmə tapılmadı!

Bu məhsul üçün şərh tapılmadı. İlk şərhi yazın!