ŞAHANE BİR KADININ GİZLİ GÜNLÜĞÜ (BEVELSTOKE SERİSİ 1) – JULİA QUİNN

0
(0)
47 2436
Ödənişsiz
-

Bayan Miranda Cheever, henüz on yaşındayken; “muhteşem güzelliğe” dair hiçbir iz taşımıyordu. Taa ki, yakışıklı ve gösterişli Vikont Turner, onunbir gün büyüyük çok güzel bir kadın olacağını söyleyene dek.. İşte o zaman Miranda, bu adamı sonsuza dek seveceğini biliyordu… Oysa ilerleyen yıllar Miranda için ne kadar kolay olduysa, Turner için o kadar da acımasız olmuş; önemli bir kaybın altında ezilmiş, yalnız ve acı çeken bir adama dönüşmüştü. Fakat Miranda yıllar önce günlüğünün ilk sayfasına geçirdiği bu gerçeği asla unutmadı… Kaderi olan bu aşkın, parmaklarının arasından kayıp gitmesine izin vermeyecekti… Bayan Miranda Cheever, on yaşındayken o Muhteşem Güzellikten tek bir iz bile taşımıyordu. Saçları kahverengiydi üzücü bir şekilde gözleri de öyle. Aşırı uzun bacakları, zarafetten çok uzaktı. Annesi hep, ouzun bacaklarıyla evin etrafını arşınlayıp durduğunu söylerdi. Ne yazık ki, Miranda’nın doğduğu toplumda bayanların görünüşüne çok önem verilirdi. Daha on yaşında olduğu halde, mahalledeki diğer küçük kızların çoğuna kıyasla çirkin kabul edildiğini biliyordu. Çocuklar genellikle böyle şeyleri öteki çocuklardan bir şekilde öğrenirdi.Bu konu hakkında, Rudland Kontu ve Kontesi’nin ikiz çocukları, Leydi Olivia ile Bay Winston Bevelstoke’un onbirinci doğum gününde, hiç hoş olmayan bir olay yaşanmıştı. Mirandalar’ın evi, Rudlandlar’ın Cumberland Göller Bölgesi, Ambleside dolaylarındaki, atadan kalma evlerinin bulunduğu Haverbreaks’e çok yakındı. Oliviaile Winston malikânedeyken, Miranda hep onlarla birlikte ders çalışırdı. Birbirlerinden neredeyse hiç ayrılmayan bir üçlü olmuşlardı. Aynı bölgede, birçoğu yaklaşık bir saatlik mesafede oturan öteki çocuklarla oyun oynamaya pek zaman ayırmazlardı. Civardaki soyluların tüm çocukları, yılda yaklaşık on iki kez kadar, özellikle de doğum günü kutlamalarında, biraraya gelirlerdi. Leydi Rudland, bir keresinde bir leydiye hiç yakışmayacak bir çığlık atmıştı; çünkü ikizlerin bahçedeki doğum günü kutlaması yağmur yüzünden yarıda kesilince, on sekiz afacan, çamurlu ayaklarıyla oturma odasına dalmışlardı.”Yanağın çamur olmuş, Livvy,” dedi Miranda, silmek için uzanırken.Olivia derin bir iç çekerek, “En iyisi ben banyoya gideyim. Annem beni böyle görsün istemem. Çamurdan nefret eder, ben de onun çamurdan ne çok nefret ettiğini dinlemekten nefret ederim,” dedi.”Halının her tarafı çamura bulanmışken senin yüzündeki birazcık çamuru sorun edeceğini sanmıyorum,” dedi Miranda ve bakışını, bir savaş narası ile kendini gülle gibi kanepenin üzerine fırlatan William Evans’a çevirdi. Dudaklarını bükmese, gülümsediği anlaşılacaktı.”Mobilyalar da öyle.””Bence de, en iyisi gidip bu konuda bir şeyler yapayım.” Miranda’yı kapı aralığında bırakarak odadan dışarı çıktı. Miranda gözlemci olarak, her zamanki bulunduğu noktada bulunmaktan hoşnut bir halde bir süre olanları izledi.

İncələmə tapılmadı!

Bu məhsul üçün şərh tapılmadı. İlk şərhi yazın!