SEN, BEN VE ONCA YIL AMY SİLVER

0
(0)
23 1119
Ödənişsiz
-

Bazı aşklar ne kadar acıtırsa acıtsın yaşanmaya değer… Nicole Blake çocukken deliler gibi âşık olduğu Julian Symonds’la bir yılbaşı gecesi yakınlaşsa da kısa süre sonra genç adamla ilgili hayalleri sonsuza dek suya düşer. Ama Julian sayesinde hayatına değişmeyen üç şey girmiştir: dünyanın en iyi arkadaşı, seyahat tutkusu ve kalbini durmadan kırsa da sevmekten vazgeçemediği çok yakışıklı bir serseri; Aidan Symonds… Güzeller güzeli Alex de üniversite yıllarında aralarına katılınca grup tamamlanır ve zaman geçtikçe yılbaşı gecelerini birlikte geçirmek gelenek haline gelir. Onlar birbirlerinin her şeyidirler; dost, kardeş, tutunacak birer dal… Fakat Nicole ile Aidan’ın arasındaki bağ hep çok kırılgandır. Aşkları pervane böceği ile mumun aşkından farksızdır. Hayatında yeni bir sayfa açması gerektiğini anlayan Nicole, Aidan’ın tam tersi özelliklere sahip olan Dom’la hayatına devam etme kararı alır. Fakat zamansız bir acı ve affı olmayan çift taraflı bir ihanet, Nicole’ün kararlarını sorgulamasına ve geride bırakamadığı şeylere duyduğu özlemin gün yüzüne çıkmasına neden olur. “Bu hüzünlü hikâye dostluk, aşk ve hayat üzerine kurulmuş.” -Laura- “Sıcacık karakterlerin bir solukta okunan hüzünlü hikâyesi… Değişime ve kişinin kendi mutluluğunun sorumluluğunu üstlenmesinin önemine dair muhteşem bir roman.” -Daily Mail- “Aşka ve hayati kararlara dair muhteşem bir roman…” -Elle- “Elinizden bırakamayacağınız kadar etkileyici!” -Lea- “Amy Silver’ın zor konuları eğlenceli ve hafif bir dille kaleme alabilme becerisi, kitaplarını tam bir şölene çeviriyor.” -Sun- “Tavsiye: Okurken nefes almayı unutmayın!” -Westfälische Nachrichten- “Hayatın dönüm noktalarına dair dokunaklı bir hikâye…” -Daily Mail- Birinci Bölümden Kısa Sıcacık yatağımızdan fark edilmeden süzülüp kalktığımda hava karanlıktı ve bütün ev derin bir uykudaydı. Dom’u uyandırmamak için banyoda giyindikten sonra merdivenin sol tarafında kalmaya dikkat ederek (nedense orası daha az gıcırdıyordu) çıplak ayaklarla aşağı indim. Köpekler malzeme odasının bir köşesinde duran devasa sepetlerine kıvrılmıştı. Alman çoban köpeği, Rottweiler,Pireneler’e özgü bir tür dağ köpeği ve bir dizi bilinmez cinsin bir karışımı olan iri kıyım Mick; altın renkli, ufak tefek, narin lurcherimiz Marianne’i tamamen sarmalamıştı. Kapıyı açınca uykulu gözlerle bana baktılar.

İncələmə tapılmadı!

Bu məhsul üçün şərh tapılmadı. İlk şərhi yazın!