DELİCE HANDE ALTAYLI

0
(0)
13 1167
Ücretsiz
-

Delice ,Birini sevince hayat cennet de olur cehennem de. “… Aliço Meryem’i içeri itip kapıyı kapattı ve ay dışarıda kaldı, yıldızlar dışarıda kaldı, ay ışığı da dışarıda kaldı. Kırık dökük kaldırımlar, tozlu yollar, iğde kokan hava, otların arasında bitmiş kır çiçekleri… Hepsi dışarıda kaldı. Ağustosböcekleri, tembel tembel hışırdayan yapraklar ve o gece usul esen poyraz, onlar da dışarıda kaldı.” İnsanın yapmadan duramayacağı hatalar vardı. Tıpkı sevmeden duramayacağı insanlar olduğu gibi. Bizi biz yapan şeylerdi bunlar. Meryem’i Meryem yapan da, Aliço’yu hayatının hatası olarak seçmesiydi GİRİŞ Haziran 2014 Görece Kasabası’na bağlı Çakalağzı Köyü-Kuzey Ege Güneş tepede cayır cayırdı. Keskin gözlerinin değdiği yerleri yakıp kavuruyor, kendisinden korunmaya çalışanların üzerine ise harlı nefesini salıyordu. O nefes, saklanabilecekleri yanılgısına düşenleri nerede olurlarsa olsunlar buluyor ve güneşin yakıcı selamını söylüyordu. Tentelerin altında, ağaçların gölgesinde, odaların kuytusundaydı. Su borularında sinsice geziyor, pencerelerden, kapılardan, bacalardan, yerlerdeki taşlardan, anahtar deliklerinden, miskin bir ejderha gibi alevini horluyordu. Taşın, toprağın, ağacın, insanın, kuşun, bağın, derenin, çiçeğin, evin, sokağın, mahallenin canı çekilmişti. Köy, uzaktan bakan gözler için, buharlaşmakta olan titrek bir görüntüydü. Kısacık minareli küçük bir cami; dev bir çınar ağacının gölgesine kurulmuş, zamanın neredeyse katılaştığı, zarların bile tavlaya nazlanarak, aheste beste düştüğü köhnemiş bir kahvehane; içlerinde ne satıldığı belirsiz, birbirlerine sokulmuş dört ufak dükkân ve merkezden uzaklaştıkça seyrekleşen, tarla ve bahçelerin arasına dağınık düzen gizlenmiş tuğla ya da kerpiç evler…

İnceleme bulunamadı!

Bu ürün için yorum bulunamadı. İlk yorumu siz yapın!