Cemile yazara ilk büyük şöhreti kazandıran eseridir. “İşte şimdi burada, Villon’un, Hugo’nun, Baudelaire’nin Paris’inde, kralların ve devrimlerin Paris’inde, ressamların yüzyıllık Paris’i olmakla övünen her taşı ya bir tarihi, ya bir efsaneyi hatırlatan şu Paris’te Werther, Bérénice, Antoine ve Kleopatra, Manon Lescaut, Education Sentimentale, Dominique, hepsi birdenbire gözümden düşüverdi. Çünkü ben Cemile’yi okudum. Roméo Juliette, Paolo ve Francesca, Hernani ve Dona Sol, artık bunların hiçbiri gözümde değil, çünkü ben ikinci cihan savaşının üçüncü yılı yazında, 1943 yılının o Ağustos gecesinde Kurkureu vadisinde bir yerde Zahire arabaları ile giden Danyar ve Cemile’ye, bunların hikâNoini anlatan küçük Seyit’e rastladım.”(Louis Aragon) Çocukluk günlerimdeydi. Savaş başlayalı üç yıl olmuştu. Babalarımız, ağabeylerimiz uzak cephelerde, Kursk ve Orel önlerinde savaşıyorlardı. Daha on beşine basmamış olan bizler ise kolhozda çalışıyorduk. Büyük erkeklerin harcı olan günlük ağır işler bizim zayıf omuzlarımıza yüklenmişti. İş, özellikle hasat mevsiminde çok zor olurdu. Haftalarca eve uğramaz, gecemiz, gündüzümüz tarlada, harmanda veya istasyona tahıl taşıdığımız yollarda geçerdi. Ekin biçmekten orakların ateş gibi kızdığı o kavurucu günlerden birinde, istasyona yükümü boşaltmış boş arabalarla dönerken, yolumu değiştirip eve uğramaya karar verdim. Yolun sonundaki küçük tepenin üzerinde, çay geçidinin hemen yanında, sağlam çitlerle çevrili iki avlu vardır. Avluların etrafında kavak ağaçları yükselir. Bunlar bizim evlerimizdir. Bizim iki aile çok eski zamandan beri komşu olarak yaşar. Ben, “Büyük Ev”de oturan ailedenim. İki ağabeyim var, ikisi de bekâr, ikisi de cephede ve uzun zamandır onlardan bir haber alamadık. Babam, yaşlı bir dülgerdir. Her sabah tan ağarırken kalkar, kıbleye dönüp namazını kılar, dülger atölNoinin bulunduğu ortak avluya çıkar ve ancak akşam geç vakit eve dönerdi.
No reviews found!
No comments found for this product. Be the first to comment!