GEZGİN ALEXANDRA BRACKEN

0
(0)
33 1276
Free
-

Ne ben yürüyebilirim

Ne de bir başkası yürüyebilir o yolu senin için.

Kendi başına gitmelisin.

Uzak değil, ona erişebilirsin.

Belki doğduğundan beri o yolun üzerindesin ama haberin yok.

Belki hem suda hem karada o yol

W a i.t W h it m a n –

Etta ve Nicholas. Kadere yön verenin tesadüfler değil seçimler olduğu bir dünyada aşık oldular. Birlikte de kalabilirlerdi, sonsuza dek ayrı da düşebilirlerdi. Tarih ellerinde şekillenmişti. Fakat savaşın, yıkımın ve kayıpların olduğu bir tarihti bu. Defalarca baştan yazılmış, her seferinde biraz daha kötüye giden bir tarih hem de. Tüm dünyanın kaderi zamanın ötesinde, uğruna savaşlar verilen usturlabın yok edilmesine bağlı… Herkes birbirinden sonsuza dek kopacak olsa bile… İnsanlığın geleceği, yapılacak tek bir seçime bağlıysa sadece doğru olanı yapıp her şeyi düzeltmek uğruna sevdiklerinden kim vazgeçebilir? “Bracken’ın hayranlık uyandıran bir tarih bilgisi var. Yazımı parıldıyor. Heyecanlı, oldukça iyi anlatılmış bir hikaye.” – School Library Journal “Bracken, kitabı elinizden bırakmanıza izin vermiyor!” – Kirkus Reviews ÖNDEYİŞ Bir zamanlar boyalı bir gülümsemesi, açık renk saçları ve kendininkine benzer gözleri olan bir bebeği vardı. Uzunca bir süre bu bebek onun daimi yoldaşı olmuştu; Alice babasıyla seyahate gittiğinde çaya eşlik eden bir dost, annesiyle babasının birbirlerine fısıldaştığı sırlara kulak misafiri olduğunda yanında bir sırdaş, başka kimse yokken onu dinlemek zorunda kalan kimseydi. Büyükbabası ona çöller kraliçesi Zenobia’yı anlattıktan sonra bebeğine bu ismi vermişti. Ama bir gün, Henry Hemlock onu bahçede kovalarken bebeği düşmüştü ve o da bebeğin boynuna basınca narin porselen tuzla buz olmuştu. Bebeğin kırılırken çıkarttığı o tüyler ürpertici ses, yüreğini ağzına getirmişti. Şimdi de annesinin boynunun bir adamın çizmesinin topuğu altında kırılmasının sesi, avuçlarına kusmasına sebep olmuştu.

No reviews found!

No comments found for this product. Be the first to comment!