Her şey Peru sahilinde bir balıkçının kaybolmasıyla başlar. Ardından Norveçli petrol arama şirketlerinden uzmanlar, deniz tabanının daha önce görülmemiş bir solucan türüyle kaplandığını keşfederler. GİRİŞ 14 Ocak Huanchaco, Peru Sahili Juan Narciso Ucanan o Çarşamba günü kaderine yürüdü ve bunu kimse fark etmedi. Birkaç hafta sonra, ani kayboluşuna neden olan koşullar tüm dünyayı sarstı ama Ucanan’ın adını kimse anmadı. O, birçoğundan sadece biriydi. Pek çoğundan biri… O sabahın erken saatlerinde başından geçenler tüm dünyada yaşanmaktaydı. Neler olup bittiği bilinebilse benzerliklerin çarpıcılığı görülebilirdi, fakat içinde olduğu durumun sadece Ucanan farkındaydı. Belki de balıkçı, olayları basitçe kavrayan görüşüyle daha karmaşık birçok bağlantıyı da sezmişti ama kayboluşunun kanıtsızlığı ile gizem çözülmeden devam etti. Ne o, ne de Peru’nun kuzeyindeki Huanchaco Sahili sır verdi. Yaşamı boyunca tuttuğu balıklar gibi, Juan Narciso Ucanan sessiz kaldı. Bir daha göründüğünde, artık bir istatistikten ibaretti. Kimsenin onun nerede olduğunu merak edecek vakti olmamıştı; olaylar yeni ve vahim bir hal almıştı. Gerçi 14 Ocak’tan önce de onunla pek ilgilenen olmamıştı ya… Ya da en azından Ucanan öyle olduğunu düşünüyordu. Köyünün bir uluslararası tatil beldesi olarak yeniden doğuşu ile hiçbir zaman uzlaşamamıştı. Turistler için Huanchaco zamanın unuttuğu, yerlilerin eski usûl sandallarla balık tutmaya çıktığı bir cennetti. Ama bunun ona ne yaran vardı ki? Bir balıkçı kayığına sahip olmak bile eski modaydı. Bugünlerde hemşehrilerinin geçimini fabrika trol tekneleri ile balık unu veya yağı endüstrilerinden sağlıyord Peru’nun balık depoları gittikçe yok oluyordu ama Şili, Rusya, ABD ve Asya’nın» bazı bölgeleriyle başa baş giden balık endüstrisi hâlâ dünyadaki en büyüklerden biriydi.
No reviews found!
No comments found for this product. Be the first to comment!