ONLARIN SESİ HİÇ SUSMAYACAK
"Uçsuz bucaksız sıradağlardan, yorgun ve bezgin ovalara doğru bahar seliyle akan, yoksul mahallelerin çamurlu sokaklarını, solgun duvarlarını çiçekleyen, umudun türkülerini söylemeye geldik!
Merhaba dostlar!.."
Bu sözlerle başlıyorlar konserlerine; gencecik, güleç yüzlü; coşkulu insanlar. Birer politik gösteri konserleri. Grev yerinde, miting meydanında, yürüyüş kolunda yeni bir eylem türküleri.
"Tarihin kanlı kervanına katarlanıp yol almış, çıkrık çeker, demir büker, türkü söyler gibi vuruşmuş, suyla güreşip, rüzgarla yarışmış, kan-ter ve köpük içinde Newrozlarla - Serhıldanlar'la düşmanın üstüne yürümüş Kürt halkından, halklarımızdan merhaba!" deyip sürüyorlar türkülerini ateş hattına; evsizlere çatı olsun, yoksullara aş, ekmek olsun, ezilene direnme gücü olsun diye. Eşitlikçi, özgürlükçü bir gelecek için, sosyalizm için hem sanatçı, hem eylemci onlar. Gelecek için savaşanların halkın umudu olduğu bilinciyle, bugüne sahip çıkıyorlar. Ve insan ruhunun mühendisleri taburundan olmanın onuruyla yüreklerini besliyorlar savaşçıların.
1985 yılında, 12 Eylül'ün karanlığını delip, uzun bir yola; bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için mücadele yoluna girmişler. Onca baskıya rağmen hak gaspına, gözaltına alınmaya, tutuklanmalara rağmen, mahkeme tutanaklarına "Gelecek bizimdir; gelecek işçilerin ve ezilen halklarındır!" diye yazdırarak, "Türkülerimiz bir gün zafer türküleri olarak söylenecek, buna inanıyoruz, bu inanç için mücadele etmekten onur duyuyoruz!" diye yazdırarak devam ediyorlar yollarına.
Grup Yorum, kültürel yozlaşmaya tavır alışın somut ifadesidir. Türküleri, yaratılmakta olan devrimci sanata en çarpıcı örneklerdir.
Rengiyle, kokusuyla, tadıyla, ulusal içeriğiyle evrensel bir müziktir "Çağdaş Halk Müziği". Örnek bir kolektivizmle üretiyorlar. Sanatlarının kaynağı halk. "Mücadelenin soluk alıp verdiği her alan, mücadeleyi yüreğinde duyan her insan, şiirleriyle, ezgileriyle ve önerileriyle bu kolektivizmin içerisindedir."
Ünvanlar, şan ve şöhret duygusu onlara yabancıdır. Kendilerini ayrıcalıklı yaratıklar sanma budalalığına düşmediler hiç. Kişilerin ve isimlerin, mücadelenin akışını hazlandıran birer damla olduğuna inandılar hep.
Ellerini yeni ellerle birleştirerek, coşkun sellere doğru çağladılar.
Tan oldular gecenin ortasında. İlk oldular alanlarında, gelenek oldular. Onlara, kara, borana dayanıp aşılmaz sanılanı aştıkları, kendilerinden sonra gelenlere ışık oldukları için Kar Makinesi denildi.
Tavır Yayınları, bu ilk ürünüyle Kar Makinesi'ni getiriyor dost sofralarınıza.
Grup Yorum'u saygıyla, sevgiyle kucaklayarak...
İnceleme bulunamadı!
Bu ürün için yorum bulunamadı. İlk yorumu siz yapın!