NEFES (GÖLGE VARLIKLAR SERİSİ 2) – JULİE KENNER

Nefes;Heyecan dolu, doğaüstü bir aşk hikâyesi! Derin bir nefes aldı, koku ve acı onu, sadece öldürmenin önemli olduğu sıcak ve tanıdık olan karanlığa itiyordu Serinin ilk kitabı Davet ile birlikte içine girdiğiniz Gölge Varlıkların dünyasına yapacağınız ikinci yolculuğunuzda, soluksuz okuyacak, aşka doyacak, tahrik olacaksınız. Yedi masum insan, Los Angeles sokaklarında vahşice öldürüldü, ama Gölge İttifakı’nın elinde ne şüpheli ne de kanıt var. Ceset sayısı arttıkça, kurt adamlar ve vampirler arasındaki eski kan davası patlamaya yaklaşıyor. Vampirler ve kurt adamların uzun süren savaşları, yarı iblisler, ruh emiciler ve ölümcül lanetler… Aşk, kan, cinayet ve ruh… Bölüm I Gölgeler arkasında kalan ay Paris’in semalanndan görünüyordu ve kara bulutların ince parmakları ayın narin ışığını kesiyordu. Sadece yüzde yetmiş iki oranında ay ışığı. Bir kurdu serbest bırakmak için yeterli değil ama onu uyandırmak için fazlasıyla yeter. On iki yıl önce, Rand, ay evrelerini sadece ışığına bakarak bilemezdi. Ama şimdi bu evreler kanma işlemişti, gücü ay ile büyüyordu. Bu sırada içindeki hayvan avlanmak için kıvranıyordu. Tüm bunlara son vermek için. Peupliers Bulvarından Neigre Bulvarına doğru ilerlerken hiç ses çıkartmadı. Her iki tarafında da bahçelerinde ölü gül ağaçlan bulunan, düzgün taş yüzeyleri ay ışığında parlayan evler diziliyordu. Gölgelerin arasına gizlenerek gecenin seslerini dinlemeye başladı. Kokunun onu bulmasını bekliyordu. Dönüşmeden önce bir askerdi. İlk olarak Los Angeles sokaklarında, ardından Suudi’de, Bosna’da, Orta Doğu’da. Mahallesini koruyacak bir çocuk. Ülkesinin düşmanlarını hedef almış bir asker.Şu anda sadece avcı kısmı yaşıyordu. Avını gözleyen bir kurt.Değişim, duyularını güçlendirmiş ve kuvvetini arttırmıştı. Yıllar önce eğitimini aldığı gece görüş dürbünleri olmadan, kendi gözleriyle karanlıkta görebiliyordu artık. Ama düşmanı da aynı şeyi yapabilirdi, bu yüzden karanlık ona avantaj sağlamıyordu. Ama ay onun tarafındaydı, sadece yüzde yetmiş ikilik oranıyla bile en ufak fısıldamayı duyabiliyor, en hafif kokuyu bile alabiliyordu. Esen meltemi, böceklerin seslerini, çürüyen cesetlerin kokusunu.İşte.Yarı-iblisin çürüyen yapraklarla pisliğin karışımından oluşan kokusunu aldığında gözlerini açtı. Midesinde ava başlamanın heyecanıyla, avını takip etti. Parke taşlı sokaktan,Champs Bertolie ismindeki çakıllı ara sokağa döndü.Kasları gerilmişti ve aşağılık herifi yere sermeye hazırdı. .