PARANOYA (GÖLGE SERİSİ 1) – TUBA ARIK

0
(0)
27 1723
Ücretsiz
-

‘’Paranoya’’, ‘’Melankoli’’ ve ‘’İklimler’’ üçlemesinin ilk romanı olan ‘’Paranoya’’, araladığı fantastik kapıdan bizlere örneği görülmemiş bir aşkı bütün açıklığıyla sunuyor. Ama Gölge son bir kez daha geldi ve bu son onu; felsefeyle, ölümsüz filozoflarla, simyayla ve kâhinlerle örülü bir başlangıca sürükleyecekti. “Gördüklerim, yaşadıklarım hayal değilse gerçekliğine nasıl bir açıklama getirebilirim ki? Ya hayalse? Bunu nasıl bitirebilirim?” Fegel, on sekiz yaşına girdiğinde, çocukluğunu kâbusa çeviren Gölge’den kurtulduğuna neredeyse emindi. Liseyi bitiriyordu, hayatının aşkını bulmuştu ve bir an önce onu tutsak eden bu şehirden gitmek için sabırsızlanıyordu. Sizi duygudan duyguya sürükleyecek bu hikâye, bir solukta okunabilecek ve asla bitmesini istemeyeceğiniz türden. Çocukluğumdan kalma bir histi gölgelerden korkuşum. Yanımdan geçen o bilindik karaltı. Var oluşumun en büyük ıstırabı. Hayatımı kâbusa çeviren bir kaçıştı. Şimdi o gölge beni aldı. Teslimiyet zamanı. Doğum günü pastama bakıp mumları üflerken tekbir şey diledim; gölgeden kurtulmak.Annem sevinçle alkışlarken babam da gülen gözlerle bakıyordu sorunlu kızına.Küçük dağları kendinin yarattığına inanan ukala küçük ablam yüzünü buruşturmakla meşguldü. Beni her zaman küçümseyen ve bakışlarından şu anda küçümsediğinden emin olduğum büyük ablam ise ısrarla tırnaklarını kemiriyordu. Mutlu aile tablomuz benim onsekiz yaşına girmemle daha da mutlu hâle gelmişti. Ne denirdi ki,ben evin küçük, ezik ve ablalarımın tabiriyle aileye yanlışlıkla gelmiş külkedisiydim. Pasta kesme işi her zaman olduğu gibi bu günde anneme aitti. O her zaman herkese adil davranmayı severdi. Konu benim doğum günü pastam bile olsa hepimize eşit dilimlemeye dikkat etti. “Hadi tatlım.”diye seslendi dilimi dikkatle elinde tutarken. Heyecanla tabağımı uzattım,aklım hediyelerde daha doğrusu babamın hediyesinde olduğu için pasta ilgi alanıma pek girmiyordu.

İnceleme bulunamadı!

Bu ürün için yorum bulunamadı. İlk yorumu siz yapın!