Taş kalpli savaşçı yüzyıllardır görmezden geldiği çağrıya karşı koyuyor, buz tutmuş kalbini kimseye açmıyordu... Ta ki onunla karşılaşana kadar. Barınak güzeli Elise Chase, elinde hançeri ve zihninde intikam duygusuyla Boston sokaklarında gezinmekte, değer verdiği herkesi elinden alan Issız vampirlere hak ettikleri cezayı vermeye çabalamaktadır. Doğaüstü psişik yeteneğinin onu mahvettiğini bilse de avını izlemek için bu gücünü kullanmaktadır. Bu yeteneğini etkili biçimde kullanmayı öğrenmelidir ve bunun için gidebileceği tek bir adam vardır -- ölümcül Soylu savaşçısı Tegan. Sevdiklerini kaybetmenin ne olduğunu çok iyi bilen Tegan, Elise'in acısına aşinadır. Düşmanlarını soğukkanlılıkla avlayan savaşçı, öfkenin de ne olduğunu bilmektedir. Kendine hâkim olmak konusunda kusursuzdur... ta ki Elise ondan kendi kişisel savaşı için yardım isteyene dek. Aralarında kan yoluyla kurulan 'saf olmayan' bağ, onları arzunun, tehlikenin ve kalbin karanlık tutkularının oluşturduğu bir fırtınaya sürükler...

"Yılın en güzel aşk romanlarından biri." - Amazon.com 

"Etkileyici, baştan çıkarıcı, erotik..." - J.R. Ward.

ONUN SIRRI Lord istediğini alır. Ama her şey gibi o da açgözlü olabilir ve yeminine ihanet edebilir. Carnage tam da burada devreye giriyor. Bir Spade kardeşi, toplumlarına haksızlık edenler için hapishanelerini yönetiyor. Lordların beni gönderdiği yer de tam burası. BEN YEMİN EDERİM. SEN YEMİN EDERİM. BİZ YEMİN EDERİZ. Lordlar içindeki kadınların çoğu, kendilerini markaya veya onunla birlikte gelen güce layık olduklarını kanıtlama şansı yakalayamazlar, ama her zaman bir istisna vardır. Ben de onlardan biriyim. Sonunda, bir Lord'a atanma zamanım gelmişti. Herhangi bir Lord değil, bir Spade kardeşi -Haidyn Jamison Reeves. Ne sakladığımı öğrenene kadar her şey kontrolüm altındaydı. Dünyamızdaki herkes zirveye ulaşmanın tek yolunun Lordların istediği bir şeyi feda etmek olduğunu bilir. Bu yüzden Haidyn bana bir seçenek sunduğunda -oyuncağı olmak ya da beni Lordlara teslim etmek- karar vermek kolaydı. Kazandığımı bir adamın almasına izin vermek için bu kadar ileri gelmek için çok çalıştım. Başarısız olduğumu kabul etmektense onun kirli küçük sırrı olmayı seçtim. Yalan ağımı iplik iplik çözmesi uzun sürmedi, ta ki hiçbir şey kalmayana kadar. Hayatımı ele geçirdi, istediğimi düşündüğüm şeyin artık ihtiyacım olan şey olmadığını keşfedene kadar çizgileri bulanıklaştırdı. Ama bizim dünyamızda bile hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. Zaman tükenmişti. Kum saati yerde kırık bir şekilde yatıyordu, sadece geleceğimi değil bildiğim her şeyi paramparça ediyordu. Bir Spade kardeşe aşık olmanın bu kadar çok sırrı ortaya çıkaracağını hiç düşünmemiştim. Ve hepsi ortaya çıktığında, bana şantaj yapan Tanrı güvenebileceğim tek kişiydi. Bu çok karanlık temalara değiniyor. T

Kitabın sayfaları arasına hapsolmuş Áedán, artık bin yıllık lanetten kurtulmuştur ve aklındaki tek şey, kanlı ritüeli gerçekleştirip kitabın karanlık gücünü sonsuza dek geride bırakmaktır. GÜN, ÖCÜNÜ ALMAK İÇİN PUSUDA BEKLEYEN DRUID’İN GÜNÜ Fennore Kitabı, kurbanlarının kulaklarına fısıldayacak ve onları kendine çekecek. Tüm duygularını, kalbinin derinliklere gömmüş olan Áedán, güzel Meaghan ile birlikte yeniden aşk kıpırtıları hissetmeye başlayacak ve aralarındaki çekim tehlikeli bir boyuta ulaşacak. Yakışıklı Áedán, bu güzel kadının karşısında zayıflık gösterip görevini unutacak mı yoksa onu da karanlık emellerine alet edecek mi?

Aşkla açılan gözler, gerçekler karşısında körleşebilir mi? Izzy, Titan kardeşlerin en cesurudur. Ama bir petrol kuyusunda gerçekleşen patlama yüzünden neredeyse kör olur. Patlamanın bir kaza olmadığını düşünen kız kardeşleri, Izzy’nin içine kapanmasından endişe duymaktadır. Bu, uzun zamandır ortalarda olmayan üvey kardeşleri Garth’ın bir oyunu mudur? Yoksa onlarla uğraşan başka biri mi vardır? Izzy’nin kardeşleri, onu hayatta kalmayı öğrenmesi için bir eğitim kampına gönderirler. Izzy bu durumdan memnun olmamasına rağmen eğitmeni Nick onu karanlıkta bırakmamaya kararlıdır. Hem de birçok açıdan. Ama ona yardım etme sebebini açıkladığı takdirde Izzy’yi bir daha asla görememekten korkmaktadır. Nick onu kaybetme riskini göze alabilecek midir?..

“Yazar, inatçı karakterlerin duygusal gelişimlerini anlatırken harika bir iş çıkarmış. Bu muhteşem eser dram dolu!” –Romantic Times Book Reviews

“Susan Mallery en sevdiğim yazarlardan biri.” –Debbie Macomber

Kehanet gerçek oluyor… Lanetlenen bir adam, köşeye sıkışmış bir kadın… Aşk, aralarında ateşten bir nehir gibi aksa da gerçek değişmeyecek… Adam, kadının katili olacak… “Modern bir kadınla geçmiş zamana ait bir adamın aşkı kalbinizi eritecek.” RT Book Reviews

Unutamadığı bir geçmiş. Rory MacGrath’in hayatı, babasının Fennore Kitabı’nın sırlarını ortaya çıkardıktan sonra gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla değişti. Bu travma Rory’yi masum bir çocuktan sorunlu, kuşkucu bir adama dönüştürdü. İrlanda’dan ayrıldıktan sonra ailesinden, mirasından ve yüzyıllardır halkını saran sihrin kendisinden kaçtı. Görmezden gelemediği bir rüya. Sonra rüyaları başladı... Dokunuşları yaşadığı her şeyden daha gerçek olan güzel bir kadına dair rüyalar. Ve bu rüyalarda, kadının bir çağrısı vardı... Rory’yi, onu hayal ettiği her şeyin ötesine taşıyacak bir kadere, evine dönmeye çağırıyordu. Karşı koyamadığı bir kadın. Babasının kaybolduğu kale harabelerinin çağrısına dayanamayan Rory, geçmişe doğru bir zaman yolculuğuna çıkar ve başka bir adamın bedeninde hayat bulur. Rüyalarındaki kadının nişanlısı olan adamın bedeninde... Kadın, Rory’nin geçmişine, ailesine ve kimliğine dair gizli sırlara sahiptir ve Rory ondan uzak duramaz. Çünkü o Rory’nin lanetidir. Kurtuluşudur. Kaderidir.

Bir sabah esrarengiz bir yabancı Danni’nin kapısını çalar ve bildiği her şeyi unutup onu peşinden sürükleyecek bir hikâyeyle hayatına girer. Tehlikeli bir baştan çıkarıcılığı olan Sean, yıllardır onu aradığını ve onu İrlanda’daki evine götürmek için geldiğini söyler. Ancak Danni, bu genç adamın anlattığından daha fazlası olduğunu düşünür ve bunu öğrenmek için unutulan bir geçmişe ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bir kasabaya gider. Şimdi mistik ve doğaüstünün zümrüt yeşili tarlalar kadar gerçek olduğu topraklarda Danni, hayallerindeki aşkıyla tekrar bir araya gelmek için geçmişi baştan yazmalıdır… Ya bunu başaracak ya da aşkı sonsuza kadar hayallerinde yaşayacaktır.

“Hayalimdeki Aşk, muhteşem bir kitap! Yazım kusursuz, Danni ve Sean çok tutkulu, yaşam enerjisi ve derinlikle dolular; finale kadar gizemi çözemiyorsunuz. Sadece bir kitap okuyacak bile olsanız, bu kitabı sakın kaçırmayın!” - Romance Junkies 

“Hayalimdeki Aşk, insanı içine çeken ve olağanüstü finaline kadar da bırakmayan merak uyandırıcı, son derece etkileyici bir kitap. ” - USA Today

Hiçbir zaman peşinden koşacak kadar kimseyi istememişti... ta ki onunla tanışana kadar. Büyüleyici, rahat tavırlı ve inanılmaz derecede zengin olan Xavier Castillo'nun dünya parmaklarının ucunda. Ayrıca ailesinin imparatorluğunu ele geçirmeye de hiç ilgisi yok (babasının büyük üzüntüsüne rağmen), ancak bu kadınların kendilerini ona atmasını engellemedi... söz konusu kadın onun tanıtımcısı olmadığı sürece. Hiçbir şey onu onu kızdırmaktan daha çok mutlu etmez, ancak bir trajedi onları her zamankinden daha yakınlaştırdığında, geleceğinin belirsizliğiyle ve cazibesine karşı bağışık olan tek kişinin gerçekten istediği tek kişi olduğu gerçeğiyle boğuşmak zorunda kalır. ***Havalı, zeki ve hırslı olan Sloane Kensington, zor müşterilerle başa çıkmaya alışkın, güçlü bir tanıtımcıdır. Ancak hiçbiri onu, aptal gamzeleri ve rahat tavrıyla belirli bir milyarder varis kadar çileden çıkarmaz veya baştan çıkarmaz. Onunla çalışmaya zorlanabilir, ama ona asla aşık olmayacak... kalbini ne kadar hızlı attırırsa atsın ya da parti kişiliğinin altında ne kadar düşünceli olursa olsun. O onun müşterisi ve her zaman olacağı tek şey bu. Değil mi?

Ailemle ilgili bildiğimi sandığım her şey bir gün küçük bir notla paramparça oldu. Ama gerçeği bulacağım, bedeli ne olursa olsun... Owen Michaels ortadan kaybolmadan önce karısına iki kelimelik, gizemli not bıraktı: Onu koru. Hannah Hall, hissettiği şaşkınlığa ve endişeye rağmen kocasının notta tam olarak kimi kastettiğini biliyordu: Owen'ın eski eşinden olan, on altı yaşındaki kızı Bailey. Çocukken annesini trajik bir şekilde kaybetmiş Bailey ile Hannah artık büyük soru işaretleri ve yepyeni korkularla baş başa kalmışlardı… FBI, Owen'ın çalıştığı teknoloji firmasının patronunu tutukladığında, ardından bir Amerikan polisi ile FBI ajanı da evlerine sorgu için geldiğinde bu ani kayboluşun ardındaki gerçeğin bir hayli çetrefilli olduğu ortaya çıktı ve Hannah kocasının aslında ona, gerçek kimliği da dâhil olmak üzere pek çok yalan söylediğini fark etti. Ancak Owen'ın aslında kim olduğu ve neden ortadan kaybolduğunu anlamanın anahtarı ellerindeydi: Bailey. Hannah ile Bailey geçmişle ilgili gerçeği birlikte keşfetmek için yola koyuldular ancak sırrın parçalarını bir araya getirmeye başladıklarında kendileri için artık asla geriye dönemeyecekleri yepyeni bir gerçek inşa etmeye başlamışlardı…

USA Today ve u0026 Wall Street Journal'ın en çok satan yazarı Shantel Tessier'den yepyeni, karanlık, bağımsız bir aşk romanı. Carnage, Lordlar dünyasında geçiyor ve bağımsız olarak okunabilir. BİR KUKLA Lordlar olarak bilinen gizli topluluktaki adamlar dünyayı yönettiklerini düşünüyorlar. Ve bir şekilde de yönetiyorlar. Her biri, güç ve servet karşılığında genç yaşta ruhunu şeytana satmıştır. Her şey gibi, farklı başarı seviyelerine sahiptirler. Ne kadar çok hizmet etmeye istekli olurlarsa, o kadar çok güce sahip olurlar. Bunların arasında Carnage'ı yöneten Spade kardeşler de vardır. Yeminlerini tutmayan Lordlar'ın hayatlarının geri kalanını zincirlerle yaşamaya gittikleri yer burasıdır. Sanki hiç var olmamışlar gibi dünyadan uzakta. BEN YEMİN EDERİM. SEN YEMİN EDERİM. BİZ YEMİN EDERİZ. Bir zamanlar bir Lord'a aittim - Aziz Beckham Carter. Onunla ilgili hiçbir şey kutsal olmasa da, sanki yalnızca kötülüğün var olduğu bir dünyada bana sonsuzluk bahşedebilecekmiş gibi diz çöktüm. O zamanlar, gönüllü olarak onun olmaya yemin ettim ve beni "kardeşleriyle" paylaşmasına izin verdim. Ama işler değişti. Ve daha iyi olamayacağını düşündüğüm şey olağanüstü bir şekilde kötüleşti. Bu yüzden yapabileceğim tek şeyi yaptım ve ondan kaçtım, asla geri dönemeyeceğimi bilerek. Şimdi beni buldu ve beni evcil hayvanı yapacağı cehennemine geri sürükledi. Dünya zaten öldüğümü düşünüyor, bu yüzden kimse beni özlemeyecek. Ve ben özgürlüğü asla bilmeyecek olanların uzun listesindeki bir başka ismim. Bilmediği şey, ilk başta ondan neden kaçtığım. Bir Lord mantığı dinlemez, bu yüzden zaten umurunda olmazdı. Saint bir Lord olarak doğdu ve öyle ölecek. Eğer hayat bana bir şey öğrettiyse, o da hepimizin günahlarımızın bedelini ödediğimizdir. Ve Saint, yerimin Carnage olduğunu, ölüm bahşedilinceye kadar dizlerimin üzerinde ona hizmet ettiğimi asla unutturmayacak.

USA Today ve Wall Street Journal'ın en çok satan yazarı Shantel Tessier'den yepyeni, karanlık, bağımsız bir aşk romanı. COLTON Raylee Lexington Adams üvey kız kardeşim ve dünyada kanımı kaynatabilen tek kadın. Kin dolu, çok çılgın ve kesinlikle muhteşem. Dizlerinin üzerinde bana onu kişisel oyuncağım olarak kullanmam için yalvardığı zamanlar hariç, onunla ilgili her şeyden nefret ediyorum. Çok uzun zamandır kedi fare oyunu oynuyoruz. Kendi hasta zevkimiz için birbirimizi kullandık. Küçük prensesimin yaşadığı her ilişkiyi mahvettim. Başka bir adam onu ​​yüzüstü bıraktığında, bana geri sürünerek döneceği, sadece benim verebileceğim şeyi bana yalvaracağı kesin bir yol. Ama başkalarının benim olan bir parçayı almasını izlemekten bıktım. Bu yüzden, her mantıklı adamın yapacağını yaptım - iddiamı ortaya koydum, dünyaya onun bana ait olduğunu gösterdim ve onu da buna inandırmak için ne gerekiyorsa yapacağım. RAYLEE Colton Remington Knox nefret ettiğim ama hayır diyemediğim bir adam. Herhangi bir kızın yürüyen kırmızı bayrak diyeceği türden biri. Ama konu erkekler olduğunda akıllı bir kadın olduğumu hiç iddia etmedim. O neden farklı olsun ki? Ona karşı kendimi her zaman korumayı başardım. Ama bu sefer çok ileri gitti. Onun için dizlerimin üzerinde olduğum bir videoyu yayınlamak, ne için? Övünmek için mi? Beni utandırmak için mi? Beni pek iyi tanımıyormuş gibi davranıyor. Colt bir oyun mu oynamak istiyor? Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Bana ne pahasına olursa olsun. İnsanlar zaten haysiyetimin olmadığını düşünüyor, o zaman neden şimdi onları hayal kırıklığına uğratayım? Sabotage hakkında bilinmesi gerekenler MFMM sahnesi olan bir MF'dir (MM etkileşimi yoktur. Ona odaklanmışlardır) TW (Lütfen kitabın başında yayınlanan UYARI yazar notuna bakın. Tetikleyicileriniz yoksa ve körü körüne girmek istiyorsanız lütfen önsöze geçin.) OTT (abartılı) HJP (kıskanç ve sahiplenici) HA karanlık üniversite üvey erkek kardeş romantizmi Birden fazla bakış açısından anlatılmıştır

“Red'in karakterleri tarafından yapılan ateşli entrikalar kesinlikle yaratıcı ve hatta sürükleyici.” Kirkus Review “Charles Cumming'in Bölünmüş Casus hayranları için harika bir eser.” booklife by Publishers Weekly Rus Dış İstihbaratı (SVR) Ajanı Galina’nın Rusya’daki çalkantılı yaşantısından ve Türk İstihbaratı, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Ajanı Teoman’ın kendisine oynadığı oyundan dersler çıkaran ve başkalarının oyuncağı olmaktan oyun kurucu olmaya yükseldiği aşk, casusluk ve kişisel gelişim romanında Galina’nın cinselliği kullanarak yaptığı “Sextelligance” isimli operasyon soluksuzca okuyacak ve böyle bir kurgu ile ilk defa karşılaştığınızı kendinize itiraf etmek zorunda kalacaksınız ! CIA-SVR çekişmesindeki akıl oyunları ve savaşta sadece savaşı çıkaranın kazandığı, savaşın taraflarının daima kaybettiği söyleminin gerçekliğini tekrar akıllarına getirecek. Galina’nın çaresizlik ve tehditlerle dolu hayatından çıkış kapısını zekası ve planları ile nasıl araladığını okumak büyük keyif verecek. Kendi sesiniz ile yapacağınız meditasyon, zihnin yoğun olduğu dönemlerde doğru cevapların nasıl alınacağı ve sorgulanan kişinin sorguda olduğunu anlamadan yapılan sorgunun teknikleri kitaptaki bilgilerin günlük yaşantınızda kullanımını sağlayacak. Galina’nın hayatına çıkan kitaplardaki bilgileri etkin şekilde kullanarak çözüm üretişini soluksuz okuyacaksınız. Sigmund Freud, Erich Fromm ve Alfred Adler gibi pek çok duayenden yapılan alıntılar kitabı tekrar tekrar okunmaya değer kıldığı gibi kurguların gerçekçiliğini de ortaya koymaktadır.

Değersizlik duygusu ile başa çıkmaya çalışan Galina’nın, Rus Dış İstihbaratı SVR’ye girdikten sonra nefret, şehvet ve aşk üçgeninde psikolojik, fizyolojik ve cinsel yöntemleri birlikte kullanarak işlediği cinayet ve komploların sürükleyici bir şekilde anlatıldığı roman aynı zamanda aldatma- aldatılmanın temellerine inerken, olumsuz duyguların kafanızda silinip atılması ve sorunların çözümün nereden başlamanız gerektiğini anlatan kişisel gelişim kitabı özelliği de taşımaktadır. Psikanalizin casusluk ve karşı-casusluk faaliyetleriyle etkin şekilde kullanılışı kitabı hayretler içinde ve soluksuzca okumanızı sağlayacaktır. Kendi hayatınızdan kesitler bulacağınız romanda, Galina’nın hatalarının derinliklerine inerken hatalarının gerçekten hata olup olmadığı tartışılırken kendi “hatalarınızı” da değerlendirmeye imkan bulacaksınız. Gerilim, tehlike, belirsizlik ve tüyler ürperten aldatmacaların ustaca ve baş döndürücü şekilde kurgulandığı romanda olayların gelişim ve sonuçlanma hızı duygu durumunuzun sürekli değişmesi sonucunu doğuracaktır. Sigmund Freud, Erich Fromm ve Alfred Adler gibi pek çok duayenden yapılan alıntılar kitabı tekrar tekrar okunmaya değer kıldığı gibi kurguların gerçekçiliğini de ortaya koymaktadır.

''Aşk ve görev arasındaki heyecan verici bir oyun. Çocukken annesinin kötü ilişkisinden kurtulmasına yardım edebilmesi için bir psikiyatr olmak ister, ancak Galina yaşlandıkça psikiyatr olmak yerine, psikiyatriste ihtiyacı olan birine dönüşür.” - İndependent Book Review - ''Casusluğun ve hilenin yüksek tempolu bir hikayesi. Seksi, baştan çıkarıcı ve kurnaz- Galina misyonu olan bir kahraman Sonuna kadar heyecan verici” - Kristi Elizabeth, San Francisco Book Review - “Bu casusluk oyununu karmaşık hale getirecek olan birbirlerine karşı geliştirdikleri duygusal bağlılıkları hayatlarını ve misyonlarını tehlikeye atabilecekmiş gibi hissettiriyor.... duygusal olarak hırpalanmış ve daha sonra da acılara göğüs germeyi talep eden bir dünyayı başarılı bir şekilde yansıtıyor. … Çalkantılı düzyazının desteklediği merak uyandırıcı bir casusluk hikayesi…” - Kirkus Review - ''…çelişen sadakatlere kapılmış idealist bir genç kadının kontrolü dışındaki entrikalara bakış açısını anımsatıyor.'' - The US Review of Books -

HIS LADYA Lord, zenginler için seçkin bir kolej olan Barrington Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra evlenecek. Bir Leydi'nin görevi, gizli toplumundan habersiz bir dünyaya uyum sağlamasına yardımcı olmaktır. Lord, hayatının geri kalanını kiminle geçireceğini seçemez. Ancak kuralın her zaman bir istisnası vardır. Ve ben de tesadüfen onunum. YEMİN EDERİM. SEN YEMİN EDERİM. BİZ YEMİN EDERİZ. Ailemin seçtiği bir Lord ile evlenecektim. Zenginlik her şeyi satın alamaz, yoksa yıllar önce özgürlüğüme kavuşmuş olurdum. Bunun yerine, katı ailem hapishaneye benzeyen bir malikanede sıkıcı bir hayat yaşamamı sağladı. Ancak düğün günümde, ailemin nefret ettiği daha da acımasız bir Lord'a teslim edildim. Tyson Riley Crawford beni sadece intikamı için istiyordu. Ödenmesi gereken bir borçtan başka bir şey değildim. Bu konuda söz hakkım yoktu. Bu yüzden cemaatin önünde yeminlerimi ettiğimde, onları bozacağımı biliyordum. Sonuçları umrumda değil. Ne yazık ki kocamı hafife aldım ve beni cezalandırmaya benden kaçmayı başarmaktan daha kararlı olduğunu fark etmedim. Kendimi ona bağlamak için kullandığım o sözcüklerle beni boğacak. Yine de o bile geleceğimizin ne getireceğini göremezdi. Sonuçta, hepimiz hiçbirimizin kazanamayacağı bir oyunun piyonlarıyız, ta ki en büyük fedakarlığı yapmaya razı olana kadar... ve bu bile yeterli olmayabilir.

USA Today ve Wall Street Journal'ın en çok satan yazarı Shantel Tessier'den yepyeni, karanlık, bağımsız bir aşk romanı KÜÇÜK ŞEYTAN Para ve gücün parmaklarınızın ucunda olduğu bir dünyada büyüdüm. Babam bir LORD, sınır tanımayan gizli bir topluluğun çok saygı duyulan bir üyesi. Ailem trajediyle karşılaştığında dokunulmaz olmadığımızı keşfettik. Hayatın daha da kötü olamayacağını düşündüğüm anda, cehennemin gerçekte nasıl bir şey olduğu bana gösterildi. Sonra o geldi ve beni kurtardı. Kişisel kahramanım kılığına girmiş şeytan. Ama tabii ki hiçbir şey bedava değildir. Bir ruh kapışılmaya hazır olduğunda değil. YEMİN EDERİM. SEN YEMİN EDERİM. BİZ YEMİN EDERİZ. Easton Bradley Sinnett–Sin– gücünü kendi hasta zevki için kullanır. Tipik bir Lord gibi, eylemlerinin sonuçlarını asla düşünmezdi. Onunla büyüdüm, ona takıntılıydım, onu özledim. Vücudumun istememesi gereken şeyleri yapmayı hayal ettiğimde hayal ettiğim kişi oydu. Bir gün, onun düşündüğüm kişi olmadığını fark ettim. Ama bu hiçbir şeyi değiştirmedi çünkü zaten çok ileri gitmiştim. Aksine, ona daha çok aşık oldum. Arada sırada, hayatını alt üst eden birileri gelir. Günah beni en kötü şekilde mahvetti ve ben de dizlerimin üzerinde hizmet ederek ona teşekkür ettim. Dedikleri gibi, hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. Onun gibi adamlar benim gibi bir kadınla asla kalmaz. Ben kullandıklarım, sakladıklarım değilim. Bu yüzden beni terk ettiğinde, bu kadar şaşırmamalıydım. Vücudum her zaman aşkın daha karanlık tarafını özlemişti. Morluklar ve izler bırakan türden. Çoğunun kutsal olmayan diyeceği biriydim. Ve şeytan kulağıma beni sevdiğini fısıldadığında, ona ne kadar adanmış olabileceğimi göstermeye fazlasıyla kararlıydım.

Burçak, onu aldatan eski sevgilisinin evindeki tüm camları kırdığında, intikamını aldığını sanmıştı. Uzaydan bakıldığında bile görünen boynuzlar, o alçağın yanına kar kalacak değildi sonuçta. O boynuzları Malefiz görse, ağlayarak mesleği bırakırdı. Ama Burçak'ın unuttuğu bir şey vardı... Tam bir sahtekâr olan eski sevgilisi, evinin adresini de doğru vermemişti. Camlarını kırdığı evin, granitimsi sahibi kapısına dayandığında faka bastığını anladı. Ama onun için hala bir ümit vardı, çünkü bu adam eski sevgilisinin evini biliyordu ve onu götürürse doğru camları kırabilirdi. Kolay olmasa da Acar'ı ikna etti. Her zaman tüm musibetlerin başına geldiğini düşünen Burçak, bu kez de şeytanın bacağını kıramamıştı... Hiç hesapta olmayan apandisit, aniden patlama noktasına gelince cam kırma hayalleri yine başka baharlara kalmış, soluğu Acar ile hastanede almıştı. İşte onların hikayesi de tam burada başlamıştı. Burçak'ın hikayesi; tüm yanlış camları kıranların ama doğru kalpleri bulanların hikayesiydi...

SEÇİLMİŞ KİŞİ Ben yemin ederim. Sen yemin edersin. Biz yemin ederiz. Barrington Üniversitesi, kanlarını ödemeleri gereken gizli bir topluluk olan Lordlar'ın evidir. Her şeyden önce onlar dünyanın en güçlü adamlarıdır. Güç karşılığında hayatlarını şiddete adarlar. Ve son sınıflarında onlara seçilmiş biri teklif edilir. İnsanlar parayla büyümenin özgürleştirici olduğunu düşünürler, ama size söz veriyorum, öyle değil. Tüm hayatım benim için planlanmıştı. Ryat Alexander Archer gelip bana daha iyi bir hayat seçeneği sunana kadar istediğimi yapma şansım olmadı. Bana daha önce hiç kimsenin sahip olmadığı bir şeyi teklif etti: özgürlük. Onun olmayı seçtim. Yine de bana buna inandırdı, ama bu sadece bir yalandı. Lordlar'ın sizi istediklerini yapmaya yönlendirmesinin bir yolu. Lordlar'ın karanlık, çarpık dünyasına çekildikten sonra, yeni rolümü benimsedim ve Ryat'ın beni onun için bir kupa gibi gezdirmesine izin verdim. Ama her şey gibi, bir oyun olarak başlayan şey kısa sürede bir hayatta kalma mücadelesine dönüştü. Ve tek çıkış yolu ölümdü.

ASYA Aileme geri dönemem. Onlara layık değilim. Bir daha asla onlardan biri olamam. Tanıdıkları, sevdikleri ve hatırladıkları kız kardeşleri, kalmadı. Artık yok. Ta ki ona kadar... Beni yanına alan kişiye... Beni şeytanlarımdan, korkularımdan ve yaralarımdan kurtardı. Şimdi tekrar birleştiriyor. Parça parça. PAVEL İnsanlarla yakınlaşmam, Ve kesinlikle kimseye ihtiyacım yok. Ona kadar... Şimdi tek istediğim o, tek ihtiyacım olan. İçimdeki bencil piç, onu çalmak istiyor, Sadece bana ait olsun diye. Ama artık bana ihtiyacı yok. Gitmesine ve uçmasına izin vermeliyim, uçmasına yardım eden kanatları kıramam. O benim değil ki elimde tutayım. Seveyim, sahip olayım. Parçalanmış ruhuma onsuz hayatta kalmayı öğretebilir miyim?

ZANDERS Chicago hokeyi onsuz tamamlanamazdı; herkesin nefret ettiği favori oyuncu. Rolünü biliyor ve iyi oynuyordu. Hatta arenadan her akşam kolunda başka bir kızla ayrılmaktan hoşlanıyordu. Hoşlanmadığı şey ise takımının özel uçağındaki yeni uçuş görevlisiydi. Stevie kimin için çalıştığını çok iyi anlayacaktı. Zanders, ona işkence etmekten keyif alacaktı. Ancak her uçuşla birlikte duyguları ve düşünceleri farklılaşıyordu ki bu da, işleri yokuşa sürüyordu. STEVIE Yıllardır uçuş görevlisiydi. Her şeyi gördüğünü sanıyordu ama yeni işi onu NHL’deki en egoist ve kendini beğenmiş diva için çalışmaya itince, her şeyi ikinci kez düşünmeye başlamıştı. Buna bir daha asla bir sporcuyla takılmayacağına dair kendine verdiği söz de dâhil... Evan Zanders özür dilemeyen ve kendi iyiliği için fazla çekici olan biriydi. Kendini seviyordu fakat Stevie onunla ilgili her şeyden nefret ediyordu. Onun dışındaki her şeyden.

İntikam vurduğunda... Sen beni tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum. Ben fark ettirmeden arkandan yaklaşan gölgeyim. Beni gördüğün anda ölmüşsündür. Bir suikastçı. Bir katil. Hiç kimse. Ta ki ben birisi olana kadar. Beni bir gölgeye indirgeyen herkese bedel ödeteceğim. Bunu yapmak için her şeyi riske atmaya hazırım. İsteksiz karım hariç her şeyi. Rai Sokolov bana en kötüsünü gösterebilir ama bu ancak ölüm bizi ayırdığında sona erecek. Tahta giden yol kayıplarla, ihanetle ve kan banyolarıyla döşenmiştir. Kazanmak için her şeyimizi ortaya koyarız. Hayatlarımız dahil. Bu kitap bir düetin sonucudur ve tek başına değildir.

Biri karanlık, biri ışık için sınanacak. Biri kaybettiğine, diğeri kazanacağına odaklanacak. Biri duygularından soyutlayınca hissiz kalacağını, diğeri hislerinin onda can buldukça çiçek açacağını sanacak. İkisi de yanılacak, bir bakışın ikisinin hayatına böyle büyük bir mühür vurduğunu anlamayacak. Bu kitap karanlık bir tünelde yürümek kadar çaresiz bırakacak. Birbirine çekilen, çekildikçe büyük bir kuvvetle itilen iki mantıklı insan… Peki mantık duyguların üstesinden gelebilir mi? Bu gerçek hikâyede köre süslenmenin, sağıra şarkı söylemenin ne kadar boşa olduğunu okuyacaksınız. Olması gereken için çabalarken yaşanması gereken olduğunda mücadelenin ne kadar çetin olacağıyla tanışacaksınız. “Daha bunun düşünürken bile rahatsız olmuştu, çocuğunun babasını sahiplendiğini fark etti. Bu çok saçmaydı. Gerçekten, kendi kendine kızdı. Böyle bir adamla mutlu olma ihtimali hiç yoktu. Biri siyah biri beyazdı. Her zaman biri feda olan diğeri kâr alan taraf olacaktı, bu ilişkide çift taraflı fedakârlık asla olmayacaktı. Akla gelen her konuda birbirlerinin taban tabana zıddıydılar, peki ışık ve karanlık bir arada nasıl duracaktı?”

Adalet peşinde koşan bir seri katil: AŞKIN. Mafyatik gücü ve keskin zekâsıyla tüm düşmanlarını alt eden bir örgüt lideri: ATEŞ ALANGUVA. Aşkın ve Ateş’in yollarının kesişmesiyle başlamıştı her şey; biri katildi, diğeri maktul. İkisinin arasındaki aşk, alevleri daha da harlamıştı. Peki, şimdi bu alevler yerini sessiz bir kora mı bırakacaktı yoksa tüm dünyayı da beraberinde mi yakacaktı? Ateşpare Serisi’nin altıncı ve final kitabında okurları tahmin edilemez bir son bekliyor. Kimileri için Aşkın hiç hak etmediği bir karanlığa mahkûm olurken kimileri içinse adını en parlak harflerle dünya tarihine kazımayı başarıyor. “Heyecanlı gözler sayfaların üzerinde gezinirken tam da şu an aslında nereye geldiğini anladı. Finale gelmişti ama bu aynı zamanda bir başlangıçtı. Bu zamana kadar olan her şey V’nin doğuşunun hikâyesiydi. V bir efsaneydi, efsaneler unutulmazdı. V ölümsüz olduğu için efsaneydi ve asla ölmeyecekti. V sonsuza dek adalet ve güç arayan insanların zihninde ve kalbinde yaşayacaktı.” *Uyarı: Argo ve küfürlü ifadeler içerir. Yetişkin okurlar içindir.

Güçler çarpıştığında... Mafya dünyasında kadınlar hüküm sürmez. Ben bu kuralın istisnasıyım. Bu hayatı ben seçmedim, o beni seçti. Koruyacak bir mirasım, ele geçirecek bir gücüm var ve kimse beni durduramayacak. Eğer liderlik etmek için ayarlanmış bir evlilik gerekiyorsa, öyle olsun. Hesaba katmadığım şey, seçtiğim kocamın geçmişimden gelen bir hayalet olması. Kyle Hunter. Bir zamanlar benim muhafızım, koruyucumdu. Şimdi, krallığımın peşinde. Tahta giden yol dikenler, kan ve kayıplarla döşenmiştir. Kazanmak için her şeyi riske atarım. Kalbim de dahil. Bu kitap bir düetin parçasıdır ve tek başına değildir.

Seanan McGuire’ın Ters Çocuklar serisinin Hugo, Nebula ve Locus En İyi Novella ödüllerine layık görülen ilk kitabı Her Kalp Bir Eşik okuru birbirinden tuhaf dünyalara davet ediyor. Çocuklar uygun koşullar altında her zaman ortadan kaybolmuşlardır; bir yatağın altındaki ya da bir gardırobun arkasındaki gölgelerin içinden kayarak, tavşan deliklerinden aşağı yuvarlanarak ve eski kuyulara girerek başka dünyalarda ortaya çıkarlar. Eleanor West, bir kapı bulup başka dünyalara giden ve kendi dünyalarına döndükten sonra topluma uyum sağlayamayan çocuklar için bir okul kurmuştu. Çocuklar burada gittikleri dünyalara göre sınıflandırılıyor, eğitimler alıyor, sosyalleşiyor ve onları başka dünyaya götüren kapılarının tekrar açılmasını bekliyorlardı. Nancy de Ölüler Diyarından dönmüştü ve bildiği dünya onun için anlamını yitirmişti. Ailesi ise çareyi Eleanor West’in Ters Çocuklar Evi’nde bulmuştu. Nancy okula geldikten kısa süre sonra öğrenciler teker teker ölmeye başlayınca tüm gözler Nancy’nin üzerine çevrilecekti. Nancy ve garip arkadaş grubunun tek çaresiyse katili bulmaktı. Her Kalp Bir Eşik, adresini kaybettiğimiz evlerin yolunu tarif eden, büyüleyici bir hikâye.

“Şahane bir öykü. Bazen fena, bazen öfkeli ve her daim heyecan verici.” –Cory Doctorow

“Lewis Carroll ve C. S. Lewis’in klasikleriyle aynı rafta yer almayı hak eden değerli bir kitap.” –NPR

“Okuduğum en benzersiz hikâyelerden biri.” –V. E. Schwab

BAZI SIRLAR GİZLENDİĞİ GÖLGELERDEN DAHA KARANLIKTIR. Darker ailesi, birbirlerinden uzak geçirdikleri on yılın ardından bir araya gelmiş ve ninelerinin 80. yaş günü için bir gelgit adasındaki Deniz Camı adını verdikleri evlerinde buluşmuştu. Ancak her gece olduğu gibi, o gece de gelgit başladığında, sekiz saat boyunca dünyanın geri kalanıyla bağlantıları kesildi. Deniz Camı’nın duvarlarındaki saatler on ikiyi gösterdiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Gece yarısı fırtına şiddetlenirken nineleri ölü bulundu. Bir saat sonra ise aralarından bir başkası... Ailenin her üyesinin kendine ait sırları vardı; ancak bazı sırlar diğerlerinden çok daha karanlıktı. Birinin onları teker teker öldürdüğü bu adada mahsur kalan Darkerlar, sular çekilip her şey gün yüzüne çıkmadan önce hem bu gizemle hem de geçmişteki sırlarıyla hesaplaşmak zorundaydı. Şeytan aslında görmemiş gibi yapan gözlerdi ve duymamış gibi yapan kulaklardı. Şeytan aslında sendin, bendim ve hepimizdik.

“Birçok enfes sürprizle ve sırla dolu bir roman... Alice Feeney mutlaka göz atmanız gereken bir yazar.” —Harlan Coben “Başından sonuna kadar heyecandan yerimde duramadım.” —Taylor Jenkins Reid “Vay canına! Agatha Christie’nin On Kişiydiler romanının yankıları hissediliyor, ancak harika derecede orijinal bir şeye dönüştürülmüş ve gerçekten ürpertici, işlevsiz bir aile romanı olarak kurgulanmış. Bu roman Feeney’i bir sonraki seviyeye taşıyor. BAYILDIM!” —Sarah Pinborough “Etkileyici bir eser, tamamen gerçekçi karakterler ve samimi bir birinci şahıs anlatımı. Geçmişi anımsamalar, şüpheli listesini genişletirken hikâyeye derinlik katıyor ve okuru oldukça şaşırtıyor. Sarah Pinborough hayranları, not alın.” —Publishers Weekly “Bir ailenin birbirini parçalamasını izlemekten daha eğlenceli ne olabilir? Ağustosta Noel’i yaşamak gibi.” —CrimeReads “Daisy Darker, son derece eğlenceli bu türe değerli bir katkı niteliğinde... Okurlar, yazarın bizi hikâyeye özenle bağlamasına ve ardından şoke edici bir dönüşle hikâyeyi farklı bir yöne çevirmesine hayran kalacak.” —New York Times Book Review “Feeney, Christie’nin On Kişiydiler’i üzerinde uğursuz denilebilecek kadar tatmin edici bir oyun oynamış sanki... Atmosfer, olay örgüsü ve Daisy’ye güvenip güvenemeyecekleri sorusu okurların ilgisini çekecek.” —Booklist “Daisy Darker zekice, ilgi çekici, şaşırtıcı ve kesinlikle nefis.” —Lisa Jewell “Bu kitap fazlasıyla dolambaçlı ve ÇOK eğlenceli.” —Cosmopolitan

Bağımsız bir düşmandan sevgiliye, çıkar evliliği romantizmi. Kötü adama aşık oldum. Ben ipucu olmayan bir kızken oldu. Ama o acımasızca kalbimi kırdı ve onu bir kavanoza hapsetti. O zamandan beri, günlerimin sonuna kadar ondan nefret etmeye yemin ettim. Eli King vahşi bir şeytan olabilir, ama ben onun yolundan çekildim. Ve lig. Ta ki bir hastanede uyanana ve onu elimi tutarken bulana kadar. Bana hayatımı sonsuza dek değiştiren kelimeleri söyledi. "İki yıl önce evlendik, Bayan King." Bu yüzden kendimi bu evliliğe nasıl sürüklediğimi araştırmaya koyuldum. Meğerse anılarım şu anki halimden daha karanlıkmış. Kasırgaya hazır olduğumu düşünmüştüm. Ruhsuz gözlerine ve soğuk omzuna dayanabileceğimi düşünmüştüm. Yanılmışım. Hiçbir şey kocamı durduramaz. Bizi çevreleyen sırlar değil. Aramızdaki nefret değil. Ben bile.

Tristan “Yırtıcı” Caine, Morana Vitalio’ya karşı hazır değildi. Tüm hayatını o yağmurlu gecede bozduğu yeminle geçirdikten sonra, acı dolu geçmişi ve belirsiz geleceği arasındaki savaşın içinde kalmıştı. Bildiği tek şey ise… kadının hayatı hâlâ ona aitti. Morana için düşmanlar ve müttefikler arasındaki çizgi iyice bulanıklaşmıştı. Bir zamanlar değer verdiği her şey artık parçalara ayrılmıştı. Düşman topraklarındayken içinde bulunduğu bilinmezlik, özgürlüğü ve hayatı için bir tehdit oluşturuyordu. Bildiği tek şey ise… adamın hayatı her zaman ona ait olmuştu. Onları birbirlerine bağlayan yirmi yıllık geçmişleriyle birlikte, gerçeğin peşine düştükleri bir ava çıkıyorlardı. Kayıp kızlarla ilgili gizemin buzdağının yalnızca görünen kısmı olduğunu fark etmek üzerelerdi. İskeletler ortaya çıkıyor, domino taşları sırasıyla düşmeye başlıyordu. Ve çok yakında… bir fırtına doğmak üzereydi.

“Bana Ayı Yanka diyorlar. Beni buldukları yerden dolayı değil, bu hikâyeyi sadece birkaç kişi biliyor. Bana Ayı Yanka diyorlar çünkü ben çok büyük ve güçlüyüm.” Bebekken bir ayı mağarasında terk edilmiş halde bulunan Yanka, hayatı boyunca nereden geldiğini merak eder. Köylülerin garip fısıltılarını ve bakışlarını görmezden gelmeye çalışır, ‘keşke içim de dışım kadar güçlü olsaydı’ der. Ancak gerçekte kim olduğuna dair cevaplar aramak için evinden kaçmak zorunda kaldığında, hayal ettiğinin çok ötesinde bir yolculuk başlar. Maceraları buzlu nehirlerden, yanan dağlara uzanır ve yol boyunca sürekli büyüyen olağanüstü bir arkadaş sürüsüyle tanışır.

"Özel ve samimi hissettiren eski peri masallarına dayanan, sevgi ve aidiyet duygusunun gerçek büyüsüyle parıldayan bu hikâye bir cevher." -Catherine Doyle, Çok Satan Gençlik Kitapları Yazarı

“Kardan kızın canlanmasını diliyorum. Böylece bir arkadaşım, güvenebileceğim gerçek bir arkadaşım olacak ve kendimi o kadar da yalnız hissetmeyeceğim.” Tasha dedesiyle bir kardan kız yaptığında tek istediği onun gerçek olmasıdır. Ancak bu dileğin gerçekleşebilmesi karların hiç erimemesi kadar imkânsız… Ta ki Tasha dileklerden, yıldızlardan, kar tanelerinden ve sihirden yapılmış bir arkadaş olan Alyana ile tanışana dek. Eğer en iyi arkadaşınız kıştan yapılmışsa, bahar geldiğinde arkadaşınıza ne olacak? Tavuk Bacaklı Ev ve Ayıyla Konuşan Kız’ın ödüllü ve çok satan yazarı Sophie Anderson’dan soğuk kış günlerinde yorganınızın altına çekilip okuyabileceğiniz masalsı bir hikâye.

The New York Times ve USA Today Çok Satanlar Listesi’nden Matem Bantları, Lord Hükümdar'ın sahip olduğu ve takanlara onun güçlerini bahşettiği rivayet edilen efsanevi metalakıllar. Ama Matem Bantları’nın gerçekten de var olduğunu düşünen tek bir kişi bile yok neredeyse… Bir araştırmacı kandranın yanında Matem Bantları’nı tasvir eder gibi görünen bazı görseller ve hiç kimsenin okuyamadığı bir dilde yazılmış metinlerle Elendel'e dönmesi şehirde büyük bir heyecan yaratıyor. Waxillium Ladrian, durumu soruşturmak için güneye, Yeni Seran şehrine gitmekle görevlendiriliyor. Bu yolculuk sırasında, amcası Edwarn ve Küme olarak bilinen karanlık örgütün gerçek emellerine işaret eden ipuçları keşfedecek. Sissoylu dizisi, her kitapta dozu daha da artan bir heyecanla devam ediyor!