Natalia içine kapanık, duygularını açmakta çok zorlanan bir kızdır. Hayatı boyunca gerçekten seveceği biri karşısına çıkmamıştır. Zaten çok kırılgan olan Natalia’nın karşısına sırılsıklam âşık olabileceği biri çıkar ama kaderin cilvesine bakın ki o da abisinin en yakın arkadaşıdır. Natalia’nın abisinin en yakın arkadaşına duyduğu ilgi gün geçtikçe karşı konulmaz bir aşka dönüşmüştü. Dallas Natalia’nın bu aşkına ilgisiz kalmamış ve kalplerinde büyüyen aşklarını kimseye belli etmemek için büyük mücadeleler vermeye başlamışlardı. Yaşadıkları bu macera gün geçtikçe daha zorlaşıyor ve artık gizleyemeyecekleri bir hâl almaya başlıyordu. Natalia bu büyük aşkı nasıl itiraf edeceğini düşünüyordu fakat bu itirafa gerek kalmadan kader çoktan yolunu çizecek ve bu aşkın gün yüzüne çıkmasını sağlayacaktı. Aşkları için savaşacaklardı ve kazanan yine aşk olacaktı… Oliver de Lacey feci bir şekilde sona gelmişti. Hıçkırıklara boğulmuş ve cellâdın ilmiğinden af dilemiş, bir fani olarak son işi ise işemek olmuştu. O sabah Newgate’teki rutubetli hücresinde uyanmış, gardiyanın kızının çocuğuna baba olmak için son defa dua etmiş, günahlarını çıkartmaya gelen papaza bir sürü yalan söylemiş, son kahvaltısını da küsmüştü.Artık günahlarının nihai bedelini ödeyecekti. Oliver’ın asıldıktan sonra, cehenneme doğru alçalması umduğu gibi olmadı. Tuhaf bile sayılırdı aslında. Ya şu karanlık? Peki, kesik gri ışıklar ve şu gıcırtı da neydi? Ölümlü bedenini ardında bıraktıysa, boynunda duyduğu bu lanet olası acı da neyin nesiydi? Neden burnuna taze kesilmiş odun kokusu geliyordu? Her şey bir yana, sıradan bir mahkûmun idam edilerek öldürülmesi insanı dehşete düşüren bir şeydir. Genç yaşta öleceğini bilirdi hep ancak bu oldukça ihtişamlı olmalıydı. Bir düelloda, at yarışında… Belki de başka bir adamın karısıyla yatakta can vermenin hayalini kurmuştu.
İnceleme bulunamadı!
Bu ürün için yorum bulunamadı. İlk yorumu siz yapın!