ATEŞTEN GÖMLEK HALİDE EDİB ADIVAR

0
(0)
62 2605
Ücretsiz
-

“Sabah ezanı okunurken Aliye’nin yanında dalmış olanların üçü de uyandılar. Aliye hâlâ dalgın; hâlâ geçen korkunç saatlerin damarlarında tutuşturduğu humma, sarı, hasta yüzünde kızıl dalgalarla dolaşıyordu. Üçü de gözlerini açınca Aliye’nin yanına gittiler, sevgili yüzüne baktılar. Kurumuş dudakları sürekli kımıldanıyor, sürekli siyah kirpiklerinin ipekten birer saçak gibi tamamladığı çürümüş gözkapakları titriyordu.” Bu sabah doktor geldi. Yanımda uzun oturdu, konuştu. Bu haftanın sonunda ameliyat kesin. Bende bugünlerde düşüklük var. Sanıyorum ki, ben denilen şey başımdaki birkaç yüz ve onların anılarından ibaret. Bunları anlattıkça boşalıp yavaş yavaş bitiyorum. İçimde dökeceğim son bir Sakarya kaldı; asıl facia ve son perde. […] bende ancak son perdeyi anlatacak kadar nefes var. Ondan önceki günler hep perde arası. Güzel ve önemli Kurtuluş Savaşı romanları sonradan yazılmıştır. Birçoğunu bugün de tutkuyla okuyabiliriz. Ama pek azı Halide Edib’in Ateşten Gömlek’i ölçüsünde “içten” tanıktır. Handan’da aşkı ve kadın özgürlüğünü sayıklamalarla dile getirmiş romancı, Ateşten Gömlek’te de bir toplumun, bir ulusun yeniden varoluş mücadelesini aynı şiddetle, aynı buhranla, adeta nöbetler içinde söylüyor.

İnceleme bulunamadı!

Bu ürün için yorum bulunamadı. İlk yorumu siz yapın!