Azrail Nasıl Rüşvet Yedi? Öyle ya, rüşvetin evrensel boyutlara ulaştığı uzay çağında Azrail de rüşvet yer mi, yer… Öykülerin çoğunda anlatılanları dün yaşadık, bugün yaşıyoruz, kuşkusuz yarın da yaşayacağız. Haksızlıklar, yanlışlıklar, yalan dolan, karalama, rüşvet… Bütün çirkinliği ve bütün gülünçlüğüyle birbirini izliyor çünkü. Yaşam koşullarının gülmek bir yana, soluk almayı bile olanaksız kıldığı son yıllarda Muzaffer İzgü gibi kalemler de olmasa, insan olduğumuzdan kuşkuya düşeceğiz neredeyse… Azrail’in bile rüşvet yiyip yemediğini düşünür olduk. iş yeri açamayız, gerekli okullar açamayız, sosyal konutlar açamayız,yollar açamayız,ama bu ülkede nedense bol bol dosya açarız. Mahkemeye bir işin mi düştü, hemen dosyan açılıverir. Pasaportmu alacaksın, hele form dilekçenin yanına boş bir dosya ekleme,hemen oracıktaki ilgili bozulu verir, «Nerde dosyası? diye. Maliyede dosya açılır,tapuda dosya açılır, okulda dosya açılır, sonunda öyle alışır ki insanoğlu, bu kez kendi evinde dosyalar açmaya başlar.Bu elektrik dosyası,bu su dosyası, bu hastalık dosyası, bu emeklilik dosyası… Bir makbuzu yitir, bir kağıt parçasını yitir,yandın, «Ödemişsen makbuzunu göster kardeşim»,Ay bak üsteleyip durma, zaten az önce şefle atıştım, burnumdan soluyorum, bir de, seninle uğraşmayalım burada, göster kağıdını, hı göstersene, hadi hadi göstersene! . . Tak eder kafan, «Uh, nerde o kağıt, nerde o makbuz, bir dosyalamamışım, bak görüyor musun şimdi?» dersin, ama iş işten geçmiştir. Ne yapıp edeceksin, evin altını üstüne getireceksin ve o makbuzu, o kağıdı bulacaksın.önemli mi canım bunlar, hiç de değil, mahkemede bir davada dosya açılıyorsa bundan bana ne,mahkemenin yazmanı uğraşsın,yargıcı uğraşsın.Maliyenin dosyasından bana ne,Hüsamettin Bey düşünsün, tapudaki dosyadan bana ne , Güler Hanım düşünsün. ..
İncələmə tapılmadı!
Bu məhsul üçün şərh tapılmadı. İlk şərhi yazın!