BALONLA BEŞ HAFTA JULES VERNE

0
(0)
21 1401
Ödənişsiz
-

Bir gezgin ve gözüpek bir kaşif olan Doktor Fergusson’un, herkesi heyecana sürükleyen bir düşü vardır: Balonla seyahat… Tek amacı, Victoria adını verdiği balonuyla Afrika’yı bir uçtan bir uca kat etmek, daha önce hiçbir gezginin ayak basmadığı bölgelerini keşfetmektir. Bir gün, yardımcısını ve bir arkadaşını bu olağanüstü yolculuğa çıkmaya ikna ederek yola koyulur. Bu yola çıkış, hem tehlikeler ve belirsizliklerle dolu bir macerayı, hem de romantik bir Afrika seyahatini başlatacaktır. Jules Verne’in yazdığı ilk roman olan Balonla Beş Hafta, okuyucuya, hem olağanüstü bir macera, hem de düş tadında bir Afrika sehayati sunuyor. Jules Verne’in Balonla Beş Hafta eserinde Doktor Ferguson’ın arkadaşları ile o zaman çok nadir bilinen balon ile Nil Nehrinin kaynaklarına doğru yapılan yolculuğunu anlatmaktadır. 1892 yılında 14 Ocak gününde Londra’nın Kraliyet Coğrafya Cemiyetinin toplantısında büyük bir kalabalık vardır. Sir Francis M… meslektaşlarına Dr. Samuel Ferguson’ın keşif gezisinden bahsetmektedir. Dr. Samuel Ferguson Afrika’yı bir balonla geçmeyi düşünmektedir. Dr. Ferguson’ın bir arkadaşı vardır. Ikisi aslında birbirinin kopyası iki insandır. Dick Kennedy kelimenin tam anlamıyla bir Iskoç’tur; açık, yavuz, dik başlı. Kennedy arkadaşının gazetelerde ki haberlerini görünce çılgına döner ve hemen Londra’ya yanına gider. Doktor Ferguson arkadaşının geldiğine çokta şaşırmaz. Dick Kennedy Doktorun bu yaptığını delilik olarak görse de, Doktor aslında onu da yanında götürmek niyetindedir. Doktorun izlemeyi seçtiği yol öylesine bir yol değildir. Kalkış noktası Zanzibar Adası’dır. Sebebi ise 6 derece güney enlemi üzerindedir. Bu da Ekvatorun 430 mil aşağısında yer aldığı anlamına gelir. Dr. Ferguson aslında Dr. Barth’ın ve Teğmenler Burton ve Speke’in yolundan gitmek istemesidir. Dr. Ferguson tüm hazırlıklarını büyük istekle hızlandırır. Balonun yapımıyla bizzat kendisi ilgilenir ve bazı değişiklikler yapar. Doktorun planı uşağı Joe ve avcı arkadaşı ile yolculuk yapmaktır. Joe ise bu konuda oldukça heveslidir. Kennedy her ne kadar vazgeçirmek için gelse de üç gezginin ölçüsü ve eşyaların ölçüsü alınmıştır. Tüm hazırlıklar bitmiş, 10 Şubat gibi balonlar iç içe geçmiş muhafaza edilmiştir. Bu üç seyyah 19 Şubat günü gemiyle yola çıkarlar. Gemi yaklaşık iki ay sonra 15 Nisan günü balonun kalkacağı yere varır. Burada Ada halkı hiçte güzel karşılamaz. Halkın tavrı ile balon bulunan adacıklardan birine indirilir. Hazırlıkları tamamlanan balon üç seyyah ile havalanır. Doktor aşağıdaki kişilere seslenerek balona Viktorya adını verir. Sonra hep bir ağızdan ” Yaşasın Kraliçe Viktorya! Yaşasın Ingiltere! ” diye bağırırlar. Üç seyyah gündüz ilerleyip gece mola vermeye karar verirler. Joe ve Kennedy hayretler içinde etrafına bakarlar. Duthumi Dağı’nın yamacında mola verirler ve nöbeti üçe bölerler. Böylelikle her biri dinlenebilecektir. Zungomora’da Ocak ayı hariç her zaman yağmurludur. Çok geçmeden seyyahlar yoğun yağmur altında kalır. Kaptan Burton’un notlarında bahsettiği sülfürlü hidrojenin kokusu yayılmaya başlar. Kennedy ise bu hava yüzünden kendini iyi hissetmez. Doktor Ferguson arkadaşını yükseklere çıkartır; temiz hava ve gün ışığı ile kendini daha iyi hisseder. Biraz daha gidince ağaca demir atarlar ve Doktor arkadaşının avlanmasına izin verir. Aradan geçen zamandan sonra Kennedy ve Joe silah sesi ile balona geri dönerler. Balonun çevresini köpek yüzlü babun sürüsü sarmıştır. Silahla bir kaçını öldürünce, diğerleri korkup kaçar. Kennedy ve Joe balona biner. Geçtikleri tüm yerlerde ya gökten Tanrı’nın geldiği düşünülüp taparlar ya da korkarak onları vurmaya çalışırlar. Fırtınalardan, dağlardan şimdiye kadar sorunsuz geçmişlerdir. Diğer gezginler gibi yürüyerek çıksalar çoktan umutsuzluğa kapılmış ya da esir düşmüşlerdi. 23 Nisan Çarşamba günü üç gezgin Nil’e ulaşır. Doğru yerde olduklarını anlamak içinse Andrea Debona’nın geldiği Nil’in ortasında ki dört ağaçlı adaya inip, bu kaşifin adının baş harflerini yazdığı kayayı bulurlar. Zafer işareti olarak balona İngiliz bayrağı asarlar. Bundan sonra önemli olan ise doktorun planladığı yönde gitmektir. Bir süre daha gündüz yol alıp gece dinlenirler. Gece dinlenirken birinin inlemesini duyarlar. Ona işkence eden insanların eline düşmüş bir rahiptir. Zor da olsa su tankı atıp rahibi balona alırlar. Ancak rahibin fazla ömrü kalmamıştır. Rahip gözlerini işkence görerek değil de huzurlu bir şekilde kapatır. Rahibi bir yere gömerler. Gömdükleri yer bir maden yatağıdır. Sonra çöllere gelen gezginler burada oldukça zorlanırlar. Rahibi almak için su tankını atmışlardır. Hem balon hem de içmek için suya ihtiyaçları vardır. Ancak çölde bir damla su yoktur. Üçünün umutsuzluğa kapıldığı an da bir ağaçla kaplı yer görürler. Su kuyusu bulan Joe ve Kennedy kuyuya girerler. Ancak çıkamazlar. Aslan kuyuyu kapatmıştır. Birkaç tuzakla aslanı öldürüp yollarına devam ederler. Suya kavuşan gezginler o akşam güzelce yemek yerler. Tekrar yola koyulan üç gezgin bir çok yerleşim yerinden geçer. Bir savaşa bile denk gelirler. Balona olan tepkiler de giderek daha çok sorun çıkartmaktadır. Bir gün bir akbaba sürüsü görürler. Balon akbabalara tehlikeli olduğunu düşündürür ve saldırıya geçerler. Dış balon hasar görünce hızla düşmeye başlamıştır. Joe büyük bir fedakarlık yaparak balondan atlar. Onun atlaması ile balon tekrar yükselir. Denize düştüğünü gören doktor dış balonu söküp, küçük balonla geri döner. Uzun uğraş sonucu Joe tam zamanında bulunur. Balon hırpalana hırpalana yol alır. Sonunda taşıyamaz duruma gelince sepetten de kurtulurlar. Senegal nehrini aşmaları gerekmektedir. Çünkü o taraf dostlara aittir. Son çare tekrar balona asılıp nehri geçmeye çalışırlar. Arkalarında ise onları kovalayan insanlar vardır. Zor bela nehri de geçen üç gezgin Fransızlar tarafından dostça karşılanır. Bu gezi için kendilerine şahit bulan üç gezgin hallerinden memnun bir şekilde evlerine döner.Bir gezgin ve gözüpek bir kaşif olan Doktor Fergusson’un, herkesi heyecana sürükleyen bir düşü vardır: Balonla seyahat… Tek amacı, Victoria adını verdiği balonuyla Afrika’yı bir uçtan bir uca kat etmek, daha önce hiçbir gezginin ayak basmadığı bölgelerini keşfetmektir. Bir gün, yardımcısını ve bir arkadaşını bu olağanüstü yolculuğa çıkmaya ikna ederek yola koyulur. Bu yola çıkış, hem tehlikeler ve belirsizliklerle dolu bir macerayı, hem de romantik bir Afrika seyahatini başlatacaktır. Jules Verne’in yazdığı ilk roman olan Balonla Beş Hafta, okuyucuya, hem olağanüstü bir macera, hem de düş tadında bir Afrika sehayati sunuyor. Jules Verne’in Balonla Beş Hafta eserinde Doktor Ferguson’ın arkadaşları ile o zaman çok nadir bilinen balon ile Nil Nehrinin kaynaklarına doğru yapılan yolculuğunu anlatmaktadır. 1892 yılında 14 Ocak gününde Londra’nın Kraliyet Coğrafya Cemiyetinin toplantısında büyük bir kalabalık vardır. Sir Francis M… meslektaşlarına Dr. Samuel Ferguson’ın keşif gezisinden bahsetmektedir. Dr. Samuel Ferguson Afrika’yı bir balonla geçmeyi düşünmektedir. Dr. Ferguson’ın bir arkadaşı vardır. Ikisi aslında birbirinin kopyası iki insandır. Dick Kennedy kelimenin tam anlamıyla bir Iskoç’tur; açık, yavuz, dik başlı. Kennedy arkadaşının gazetelerde ki haberlerini görünce çılgına döner ve hemen Londra’ya yanına gider. Doktor Ferguson arkadaşının geldiğine çokta şaşırmaz. Dick Kennedy Doktorun bu yaptığını delilik olarak görse de, Doktor aslında onu da yanında götürmek niyetindedir. Doktorun izlemeyi seçtiği yol öylesine bir yol değildir. Kalkış noktası Zanzibar Adası’dır. Sebebi ise 6 derece güney enlemi üzerindedir. Bu da Ekvatorun 430 mil aşağısında yer aldığı anlamına gelir. Dr. Ferguson aslında Dr. Barth’ın ve Teğmenler Burton ve Speke’in yolundan gitmek istemesidir. Dr. Ferguson tüm hazırlıklarını büyük istekle hızlandırır. Balonun yapımıyla bizzat kendisi ilgilenir ve bazı değişiklikler yapar. Doktorun planı uşağı Joe ve avcı arkadaşı ile yolculuk yapmaktır. Joe ise bu konuda oldukça heveslidir. Kennedy her ne kadar vazgeçirmek için gelse de üç gezginin ölçüsü ve eşyaların ölçüsü alınmıştır. Tüm hazırlıklar bitmiş, 10 Şubat gibi balonlar iç içe geçmiş muhafaza edilmiştir. Bu üç seyyah 19 Şubat günü gemiyle yola çıkarlar. Gemi yaklaşık iki ay sonra 15 Nisan günü balonun kalkacağı yere varır. Burada Ada halkı hiçte güzel karşılamaz. Halkın tavrı ile balon bulunan adacıklardan birine indirilir. Hazırlıkları tamamlanan balon üç seyyah ile havalanır. Doktor aşağıdaki kişilere seslenerek balona Viktorya adını verir. Sonra hep bir ağızdan ” Yaşasın Kraliçe Viktorya! Yaşasın Ingiltere! ” diye bağırırlar. Üç seyyah gündüz ilerleyip gece mola vermeye karar verirler. Joe ve Kennedy hayretler içinde etrafına bakarlar. Duthumi Dağı’nın yamacında mola verirler ve nöbeti üçe bölerler. Böylelikle her biri dinlenebilecektir. Zungomora’da Ocak ayı hariç her zaman yağmurludur. Çok geçmeden seyyahlar yoğun yağmur altında kalır. Kaptan Burton’un notlarında bahsettiği sülfürlü hidrojenin kokusu yayılmaya başlar. Kennedy ise bu hava yüzünden kendini iyi hissetmez. Doktor Ferguson arkadaşını yükseklere çıkartır; temiz hava ve gün ışığı ile kendini daha iyi hisseder. Biraz daha gidince ağaca demir atarlar ve Doktor arkadaşının avlanmasına izin verir. Aradan geçen zamandan sonra Kennedy ve Joe silah sesi ile balona geri dönerler. Balonun çevresini köpek yüzlü babun sürüsü sarmıştır. Silahla bir kaçını öldürünce, diğerleri korkup kaçar. Kennedy ve Joe balona biner. Geçtikleri tüm yerlerde ya gökten Tanrı’nın geldiği düşünülüp taparlar ya da korkarak onları vurmaya çalışırlar. Fırtınalardan, dağlardan şimdiye kadar sorunsuz geçmişlerdir. Diğer gezginler gibi yürüyerek çıksalar çoktan umutsuzluğa kapılmış ya da esir düşmüşlerdi. 23 Nisan Çarşamba günü üç gezgin Nil’e ulaşır. Doğru yerde olduklarını anlamak içinse Andrea Debona’nın geldiği Nil’in ortasında ki dört ağaçlı adaya inip, bu kaşifin adının baş harflerini yazdığı kayayı bulurlar. Zafer işareti olarak balona İngiliz bayrağı asarlar. Bundan sonra önemli olan ise doktorun planladığı yönde gitmektir. Bir süre daha gündüz yol alıp gece dinlenirler. Gece dinlenirken birinin inlemesini duyarlar. Ona işkence eden insanların eline düşmüş bir rahiptir. Zor da olsa su tankı atıp rahibi balona alırlar. Ancak rahibin fazla ömrü kalmamıştır. Rahip gözlerini işkence görerek değil de huzurlu bir şekilde kapatır. Rahibi bir yere gömerler. Gömdükleri yer bir maden yatağıdır. Sonra çöllere gelen gezginler burada oldukça zorlanırlar. Rahibi almak için su tankını atmışlardır. Hem balon hem de içmek için suya ihtiyaçları vardır. Ancak çölde bir damla su yoktur. Üçünün umutsuzluğa kapıldığı an da bir ağaçla kaplı yer görürler. Su kuyusu bulan Joe ve Kennedy kuyuya girerler. Ancak çıkamazlar. Aslan kuyuyu kapatmıştır. Birkaç tuzakla aslanı öldürüp yollarına devam ederler. Suya kavuşan gezginler o akşam güzelce yemek yerler. Tekrar yola koyulan üç gezgin bir çok yerleşim yerinden geçer. Bir savaşa bile denk gelirler. Balona olan tepkiler de giderek daha çok sorun çıkartmaktadır. Bir gün bir akbaba sürüsü görürler. Balon akbabalara tehlikeli olduğunu düşündürür ve saldırıya geçerler. Dış balon hasar görünce hızla düşmeye başlamıştır. Joe büyük bir fedakarlık yaparak balondan atlar. Onun atlaması ile balon tekrar yükselir. Denize düştüğünü gören doktor dış balonu söküp, küçük balonla geri döner. Uzun uğraş sonucu Joe tam zamanında bulunur. Balon hırpalana hırpalana yol alır. Sonunda taşıyamaz duruma gelince sepetten de kurtulurlar. Senegal nehrini aşmaları gerekmektedir. Çünkü o taraf dostlara aittir. Son çare tekrar balona asılıp nehri geçmeye çalışırlar. Arkalarında ise onları kovalayan insanlar vardır. Zor bela nehri de geçen üç gezgin Fransızlar tarafından dostça karşılanır. Bu gezi için kendilerine şahit bulan üç gezgin hallerinden memnun bir şekilde evlerine döner.

İncələmə tapılmadı!

Bu məhsul üçün şərh tapılmadı. İlk şərhi yazın!