Maksim Gorkiy Seçme Eserler dizisinde yer alan kitapların en önemli özelliği, yazıldığı dilden, Rusçadan özenle çevrilmiş olmasıdır. Tam metin çevrilen kitapların dilinin doğallığı da dikkatinizi çekecek. Gorkiy’in öykülerinde yıkılmakta olan bir sınıfın dünyası ile dünyaya egemen olacak emekçi sınıfın dünyasının kesişme ve çatışmasının yansımalarını göreceksiniz. GİRİŞ Tanıdıklarımdan biri bana şu hikâyeyi anlattı bir gün: Moskova’da öğrenciyken, “malûm kadınlar”dan biriyle, anlarsın ya, komşuluk etmek zorunda kalmıştım. Tereza adında bir Polonyalıydı, iriyarı, kömür küfesinden çıkmış gibi kara bir kadındı. Birbirine bitişik kaşları, baltayla yontulmuşcasına kabasaba bir suratı vardı. Karanlık gözlerinin hayvanca parıltısından, kalın ve gür sesinden, külhani tavırlarından, satıcı kadınlara benzer iri gövdesinden ürkerdim… Ben tavan arasında oturuyordum. Onun kapısı da tam benimkinin karşısındaydı. Kadının evde olduğunu bildiğim zamanlar kapımı hiç açmazdım. Gerçi evde bulunduğu yoktu pek. Arada bir merdivenlerde ya da avluda karşılaştığımızda, yüzüme bakarak, bana yırtıcı ve arsızca gelen bir tavırla gülümserdi. Çok kez fitil gibi sarhoş, saçı başı darmadağın bir halde raslardım ona. Bu sırada gözleri kayar, yüzüne her zamankinden daha çirkin bir gülümseme yayılır:İyisiniz inşallah bay öğrenci! derdi. Arkasından da nefretimi büsbütün artıran aptalca kahkahalar atardı. diye devam ediyor romanımız.
İncələmə tapılmadı!
Bu məhsul üçün şərh tapılmadı. İlk şərhi yazın!