ÖLÜMCÜL YUMURTALAR MİHAİL BULGAKOV

0
(0)
26 1579
Ödənişsiz
-

1917 Rus Devrimi’ni izleyen çalkantılı yıllar yeni bir Sovyet gerçekliğini ortaya koyarken, dâhi zooloji profesörü Persikov da canlı organizmaların üreme hızlarını artıran ve onları devleştiren yeni bir “kızıl” ışın keşfeder. O sıralarda Sovyet cumhuriyetlerindeki bütün tavukları kırıp geçiren bir salgın patlak verince, Persikov’un henüz test edilmemiş buluşu bu soruna bir çare olarak görülür… Zira bilimde ilerleme ve bu sayede düşmanlarla rakipleri geride bırakma, Stalin döneminin yol gösterici ilkesidir… Stalin’in iktidara geldiği 1924 yılında yazılmasına karşın 1928’de geçen bu bilimkurgu, iktidarın ve bilginin kötüye kullanılmasının sonuçlarına işaret eden parlak bir sistem eleştirisidir. Ölümcül Yumurtalar Mihail Afanasyeviç Bulgakov 1917 Rus Sosyalist Devrimini izleyen çalkantılı senelerde, parlak ve eksantrik zoolog Persikov canlı organizmaların boyutlarını ve üreme hızını artıracak akılalmaz bir ışın keşfeder. Bu sırada da gizemli bir veba Sovyet Cumhuriyetlerinde tüm tavukların ölümüne kapı aralamaktadır. Hükümet kanatlı hayvan sektörünü yine canlandırabilmek için Persikov’un bu tecrübe etmemiş buluşunu kamulaştırır; fakat korkunç bir karışıklık hızla tüm dünyayı tehdit edebilecek bir yıkıma yol açacaktır… Kahramanımız Persikov ile Lenin arasında karakteristik benzerliklerin, Stalin’in Bulgakov’u feci bir yalnızlığa itmesinde büyük rolü olduğunu da düşünürsek; “Usta İle Margarita” ve “Köpek Kalbi”nin yazarı tarafından H.G. Wells’in ünlü romanı “The Food of the Gods and How It Came to Earth”den esin alarak kaleme alınan Ölümcül Yumurtalar, Sovyet Devrimi üzerine parlak bir hiciv, üzücü bir roman. Bile profesör Persikov’un keşfettiği Kızıl ışın hüzmesi neticeninde birbiri ardına gelişen olayları anlatır. Başından sonuna kadar Kızıl bir ışık altında o yumurta senin bu yumurta benim bir mücadele halinde geçen sonlara doğru hızlanarak keyiflenen bu arada kıyamet konulu filmlere gayet güzel konu olabilecek hale döner. Teknolojinin çağın ötesine geçmek ve ilmi her bir çalışmanın rakipleri yenmek emeline paralel izleyen bu olaylar silsilesi bu kez hissettirilmeden veyahut daha az sezdirilerek yapılmakta. Bilimsel bir hezeyan sayılabilecek bu tema, yapılan ufak yanlışıkların ferdi değil toplumu hızla kargaşaya ittiği ve neticelerinin hızını kesmenin olanağının olmadığını da gösteriyor.

İncələmə tapılmadı!

Bu məhsul üçün şərh tapılmadı. İlk şərhi yazın!