Tris Prior’ın bir zamanlar inandığı topluluk sistemi çöküşün eşiğinde. Bu nedenle Tris, yeni bir dünya keşfetme fırsatını tereddütsüz kabul ediyor. Çünkü Tobias’la birlikte çitlerin ötesinde yalanlardan, iç içe geçmiş ilişkilerden ve acı hatıralardan uzak, yeni bir hayat kurma şansı olabilir. BİLGELİK MERKEZİ’NDEKİ HÜCREMİZDE HIZLI ADIMLARLA volta atarken, kulaklarımda onun sözleri yankılanıyor: Benim adım Edith Prior. Ve bu adı unutmaktan mutlu olmak için birçok nedenim var. “Yani onu daha önce hiç görmemiş miydin? Resmini bile mi?” diyor. Christina. Uzattığı yaralı bacağı bir yastığın üzerinde duruyor. Umutsuz bir girişimle Edith Prior’un videosunu şehrimize göstermek isterken vuruldu. O sırada bunun ne anlama gelebileceği, temellerimizi, topluluklarımızı, kimliklerimizi nasıl parçalayacağı hakkında en ufak bir fikrimiz bile yoktu. “Büyükanne, teyze ya da öyle biri mi?” “Sana görmediğimi söyledim,” diyorum, duvara vardığımda dönüyorum. “Prior, benim babamın adı -adıydı yani. Demek onun ailesinden olmalı. Ama Edith bir Fedakârlık ismi ve babamın akrabaları Bilgelik’ten olmalı, öyleyse…” “Öyleyse daha yaşlı olmalı,” diyor Cara, başını duvara yaslarken. Bu açıdan tıpkı ağabeyi Will’e, ateş ederek vurduğum arkadaşıma benziyor. Sonra doğruluyor ve Will’in hayaleti kayboluyor. “Birkaç nesil öncesi. Atalardan biri.” “Ata.” Bu kelimenin ufalanan bir tuğla gibi eskiliğini içimde hissediyorum.
İncələmə tapılmadı!
Bu məhsul üçün şərh tapılmadı. İlk şərhi yazın!