Abby Abernathy; geçmişini unutmak için kalkıp uzak bir şehre okumaya gelen, temkinli, kendi hâlinde bir kız. Travis Maddox; hayatını dövüşerek kazanan ve aşka inanmadığı için tek gecelik ilişkilerle avunan bir erkek. Aşk ve bela birbirine hiç bu kadar yakışmadı… Travis annesinden hayatla ilgili iki şey öğrendi: Aşkı bul. Ve onun için ölümüne mücadele et. Bu hikâyeyi biliyorum demeden önce bir kez daha düşünün. Her aşk hikâyesinde iki taraf vardır: Esas oğlan ve esas kız. Tatlı Bela’da esas kızı dinledik; peki ya, esas oğlan? Bir erkeğin aşkı için verdiği mücadeleyi kendi ağzından tüm içtenliğiyle dinlemeye hazır olun… Alnında biriken ter damlalarına ve güçlükle soluk alıp vermesine rağmen hasta gibi görünmüyordu. Teninde alışık olduğum o yumuşak parlaklık yoktu ve gözlerinin ışıltısı eskisi gibi değildi ama hâlâ güzeldi. Hayatım da göreceğim en güzel kadın … Eli yatağın kenarından düştü ve bir parmağı titredi. Bakışlarım kırılgan, sararmaya başlamış tırnaklarından incelmiş koluna, oradan da kemikli omuzlarına geçip nihayet gözlerinde sabitlendiler. Ancak incecik birer şerit kadar,orada olduğumu bildiğini gösterecek kadar, açılmış göz kapaklarının arasından bana bakıyordu. Bu huyunu çok seviyordum; bana baktığı zaman, gerçekten de beni görüyordu, sadece beni görüyordu, ötemdeki bir şeyleri, mesela gün yapması gereken düzinelerce işi düşünmüyor yada aptal hikâyelerimi dinlermiş gibi yaparken bir yerlere dalıp gitmiyordu. O dinlerdi ve dinlemekten mutlu olurdu. Geri kalan herkes başını sallayıp dinler gibi yapıyordu; o hariç.O her zaman beni dinlerdi. “Travis,” dedi, boğuk bir sesle. Boğazını temizleyip dudaklarına belli belirsiz bir gülümseme oturttu. “Gel buraya bebeğim, sorun yok. Gel bakıyım yanım a.”Babam hemşireyi dinlerken parmaklarıyla beni ensemden itti. Babam ona Becky diyordu. Eve ilk defa birkaç gün önce gelmişti.
No reviews found!
No comments found for this product. Be the first to comment!