Bazen bir dal mimoza kelimelerden daha fazlasını anlatır... Eskiden çiçeklerin duyguları ifade etmek için kullanıldığı söylenir. Örneğin papatyanın masumiyeti, manolyanın saygınlığı, hanımelinin bağlılığı ve sardunyanın da dostluğu temsil ettiğine inanılır. Fakat sıcak bir evin huzurundan hep mahrum kalmış, annesiz ve babasız Victoria için çiçekler bambaşka bir anlama sahiptir. O, çiçekleri insanlarla kurduğu iletişimin aracı olarak kullanıp öfkesini, güvensizliğini ve yalnızlığını bu yolla anlatır. Victoria on sekiz yaşına geldiğinde evsiz bir genç kız olarak parklarda yatıp kalkar ve kendine küçük bir bahçe yaratır. Çiçekler konusundaki becerisi bir çiçekçi tarafından keşfedildiğinde de bu yeteneğini insanlara yardımcı olmak için kullanabileceğini fark eder. Yıllardır herkesten uzak duran Victoria yavaş yavaş dünyayı tanımaya başlar ve sonunda hep kaçtığı aşka yenik düşer. Aşk, onu geçmişine ait acı verici bir sırla yüzleştirirken Victoria mutlu olmak için kendisine ve insanlara bir şans daha vermesi gerektiğini fark edecektir. Çiçeklerin, ailenin ve aşkın anlamı hakkında yürek burkan ve mutluluğun imkânsız olmadığını anlatan bir Külkedisi masalı... "Kalbinizi ait olduğu yere götürecek bir peri masalı..." -Jamie Ford- "Çiçeklerin Dili şefkatin ve aşkın iyileştirici gücünün bir kanıtı..." -Beth Hoffman- "Dayanılmaz bir acının duygu dalgaları sizi de savuracak." -Boston Globe- "Bu romana daha ilk sayfadan bağlanacaksınız." -Elle- "Dupduru bir anlatım ve duygu dolu bir hikâye..." -Wall Street Journal- "Büyüleneceksiniz... Diffenbaugh gerçek sevgiden ve çiçeklerin dilinden çok iyi anlıyor. Vanessa'nın acı dolu hayatı sizi derinden etkileyecek." -The Oprah Magazine-
No reviews found!
No comments found for this product. Be the first to comment!