Sislerin Vampiri Romanından, Ne dilediğine dikkat et Ravenloft’un karanlık güçleri seni duyabilir. Bir zamanlar, Jander henüz hayattayken, uzun zaman önce ölmüş birinin cesedini bulmuştu. Derisi sağlam ve gergin görünüyordu, ancak elf kılıcıyla dürttüğünde parçalanmış ve içinden kurtlar fışkırmıştı. Strahd öyküsünü bitirdiğinde, Jander’in aklına gelen imge işte buydu. Tıpkı ceset gibi, bu öykü de hoş görünmüyor, ancak bir bütün oluşturuyordu. Jander, daha derinlere dalarsa öykünün karanlık gerçeğinin, cesetten fışkıran kurtlar gibi ortaya döküleceğini biliyordu. Acıyla sonuçlanan ümitsiz bir aşk öyküsü… Kayalıkların tepesine inşa edilmiş korkunç bir şato…Bir rahip, bir hırsız ve bir kurtkadın…Açılmaması gereken kilitli bir oda…ve iki vampirin dehşet verici iradelerinin ölümcül çarpışması… Sislerin Vampiri tam bir fantezi-korku klasiği ve Ravenloft romanlarının birincisi. Mumların sıcak ışıltısı sunağı aydınlattı, ancak mabedin geri kalanı hala gölgeler içindeydi. Ahşap sunak artık kutsal semboller ve törenler için bir yer olmaktan çıkmış, bir atölye masasına dönüşmüştü. Üzeri ince metal işlemesi için gerekli aletlerle doluydu: küçük çekiçler, pürüzsüz yüzeyli bir mücevherci örsü, maşalar ve kalıp için bal mumu. Beyaz saçlı rahipson mumu da yakıp yine tılsımın başına döndü. Tılsım zorlu bir efendiydi. Tamamlanmak için ısrar eden hüzünlü çağrısı, rahibin kafasının içinde yankılanıyordu. En Yüce Rahip, haftalardır, ateşli bir yoğunlukla bu tılsımı yapmaya uğraşıyordu.
İnceleme bulunamadı!
Bu ürün için yorum bulunamadı. İlk yorumu siz yapın!