İLK MÜSLÜMAN LESLEY HAZLETON

0
(0)
6 1710
Ücretsiz
-

Hz. Muhammed, “Ben ilk Müslümanım. ” der. —Kuran-ı Kerim Tarihin içsel anlamında, spekülasyon ile gerçeğe ulaşma, mevcut olguların nedenleriyle köklerini zekice açıklama çabası ve olayların nasıl ve nedenlerine dair derin bilgi bulunur. —İbni Haldun Azizlik yakıştırmasını kabul etmiyorum. . . Ben de sizler kadar birçok zayıflığa sahibim. Fakat ben dünyayı gördüm. Dünya’da gözlerim açık olarak yaşadım. —Mahatma Gandi GİRİŞ Eğer dağın tepesinde yalnız başına ibadet ediyor olmasaydı onun hakkında alışılmadık herhangi bir şey var diyemezdiniz. Bir tasvirine ihtiyaç duyan bizler için ilk kaynaklar onu sinir bozucu derecede muğlak bir biçimde tanımlıyorlar. “Ne uzun ne de kısa boyluydu” diyorlar. “Ne esmer ne de açık tenliydi. ” “Ne zayıf ne de tıknazdı. ” Fakat bir yandan da belirli ayrıntılar oradan buradan çıkıveriyor ve çıktıklarında şaşırıyorsunuz. Art arda geceler boyunca tek başına meditasyon yapan bir insanın elbette avurtları çokmuş ve zayıflamış olması gerekir ama solgun ve yorgun olmak bir yana yuvarlak al yanakları ve sağlıklı bir görünümü vardı. “Hep bir yere yetişecekmiş gibi biraz öne doğru eğik” karakteristik duruşunu bir anlamda açıklayan geniş göğüslü ve tıknaz yapılıydı. Ve boynu da tutuk olmalıydı zira insanların hatırladığına göre birine bakmak için döndüğünde yalnızca başını değil tüm vücudunu döndürüyordu. Alışıldık manada yakışıklı olduğu tek nokta, Orta Doğu’da öteden beri asalet göstergesi sayılan uzun şahin burunlu profiliydi. Görünüşte kendisini ortalama bir Mekkeli olarak sayabilirdiniz. Kırk yaşında, hiç görmemiş olduğu bir babanın oğlu fakat hayatta mümkün olabileceğini tahmin ettiğinden çok daha iyi bir yere gelmiş bir insandı. Kendi cemaati içerisinde dışlanmış biri olarak doğmuş olan çocuk sonunda kabul gördü önündeki tüm engellere rağmen kendine iyi bir hayat kurdu. Akranlarından saygı gören ve mutlu bir evliliği olan bir tüccar olarak durumu da iyiydi. Bu zengin şehirdeki sivrilmiş tüccarlardan biri olmaması ise insanların işlerini yapması için ona güvenmelerinin esas nedeniydi. Onu kendine dair herhangi bir şeyden şikâyet etmeyen, bir teklif veya bir anlaşmazlığı kendi içinde ele alıp ona göre karar veren biri olarak görürlerdi. Dünyada kendine güvenli bir yol çizmiş ve orta yaşta saygınlık kazanmış olmanın her türlü getirisini artık arkasına yaslanıp keyfini çıkarabilirdi. O halde aşağıdaki uyuyan şehri çevreleyen dağlardan birinin tepesinde yalnız başına oturup ne yapıyordu? Mutlu bir evliliği olan bir erkek tüm gece boyunca bu şekilde meditasyon yaparak neden kendini soyutluyordu?

İnceleme bulunamadı!

Bu ürün için yorum bulunamadı. İlk yorumu siz yapın!